Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

24 Kasım 2007 Cumartesi

KONUMUZ YEMEK -FİLİZ AŞI VE BALIK ÇEŞİTLEMESİ

Başlığa bakıp da aldanmayın sakın, Filiz adında birinin yaptığı bir yemek değil sözünü edeceğim. Bizzat yemeğin adı. Bu gün yedim ilk olarak. Akseki yöresine ait yöresel bir yemek. Kullanılan malzemeler de pişme şeklide çok değişik. Ama tat mükemmel. Görünüşte son derece birbiriyle uyumsuz malzemeler. Örneğin , asma yaprakları yeni filizlenirken bu küçücük yapraklar toplanıp kurutuluyormuş. Sonra bu yine minik parçalara ayrılıp, etle ve bulgurla pişirilmiş. Asıl ilginç yere geliyoruz şimdi bolca çifte kavrulmuş tahin ilave ediliyor. En sonda birer çay bardağı kekik ,nane ilave edilip bir taşım daha kaynatılıyormuş. Bu uyumsuz malzemelerden nasıl güzel bir lezzet çıkmıştı anlatamam. Yani uyumsuzlar da bir arada uyum oluşturabiliyormuş. Uyyy n'olcak bu benim hallarım, filiz aşına bile felsefe yapmaya başladım.
Sizin için nette tarif, resim neyin ararken blogcu bir arkadaşta tarifine rastladım. Şimdi bu blogcu taifesinde, bazı yemek tarifi veren arkadaşlar var. Anaaa bazen kaza rıza raslıyorum, yok benim tarifimi almış, resmimi çalmış , o yemeği ben yaptım halbuki ,diye niza çıkarıyorlar aralarında. Ama sanırım Çağlar kızmaz, gerçi tanışmıyoruz ama ataleti referans gösteririm. Benim için iyi kadın kızma falan der , hamili kart yakinimdir der O. Şimdi tarifi, hemde kendi dilinden alıyorum buraya.
Köyde Filiz Aşı diye bir yemek duydum, anlattırdım, şimdi buraya alalım tarifini. Malzeme olarak bir baş yemeklik kuru soğan, bir su bardağı kadar kırık bulgur, az biraz kuşbaşı kavurma et, üç yemek kaşığı kadar tahin, salça veya domates(veya domates kısmı Güveç lokantası için, çünkü onlara önereceğim bu yemeği ve onlar genelde salça kullanmazlar), bir dolu avuç filiz.Filiz ne la diyenler için açıklama gerekecek biliyorum. Filiz bizim oralarda iyice körpe taze asma yaprağının kurutulup ovulmuşuna denirmiş. Olmadı tazesi yırtılarak parçalanarak kullanılabilirmiş.Yapımı ise çok basit: Soğanı kavur; salçayı öldür; filiz at, pişir; üstüne sıcak su
sal; bulgur at, şişir; kavrulmuş kuşbaşıyı da at; kıvamlanınca tahini kestirmeden azar azar sal. Bitti.
Bu yemeğin üstüne de hemen oracıkda taze taze künefeler yapıldı geldi. Künefeye de 10 üstünden 10 verdim. Bunların arasında masaya gidip gelenleri saymıyorum bile.
Ben bunları yedim geldim . Evdekilere de balık partisi yaptım. Ama tam parti ha!. Barbunları, tuzlayıp karabiberledim. Üstüne çok az tereyağ ile iki çorba kaşığı kadar su ile salçalı sos yaptım, domates dilimleri ve bir kaç diş sarımsak eşliğine fırına verdim. Hamsileri bolca mısır ununa bulayıp tava yaptım. Yanına kırmızı soğan dilimleri ve havuç salatası ve de tahin helvası ve de tam tahıllı ekmek yetmez mi?.
Bu yazıyı vefatını öğrenince şok geçirdiğim, blogcu arkadaşımız büyüleyenmutfakkokusuna ithaf ettim.Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın.