Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

17 Aralık 2007 Pazartesi

haftanın sonundan başına doğru

Bu hafta sonundan yazacak bir şey bırakmamışım. Cumartesi gününü zaten yazmışım. İki film izledim. Biri yabancı biri yerli. Yabancı filmi seçmek için Gamze ile dakikalarca cebelleştik. Yok o yok bu diye. Saatte gece yarısı olmuştu. Germe, şimdi beni gece gece hafif bir şey izleyelim dedim. Sonunda CLICK de karar kıldık. Ben yarı uyur izledim. Sonunu da hatırlamıyorum. Demek ki sonuna kadar dayanamamışım.
İkinci film. Bir Ihtimal Daha Var. Oyuncu kadrosu muhteşemdi. Türkmax de oynadı. Ben bunu izleyeceğim deyince. Kocam da kızlarda başka odalara kaçıştı. Başka şeyler izlediler, başka işlerle uğraştılar. Kocamla , Gamze bir ara baktım, saçma sapan bir yarışma izliyordu. Nazlı bilgisayara dalmıştı. Ohhhhh sefam olsun. Salon bana kalmıştı. Aldım kova kadar bir bardakta yeşil çay, filmimi izledim. Ama ne yalan söyleyeyim, sonuna kadar zor dayandım. Güzel başladı güzel bitti diyelim. Arada da bir şeyler oldu. Türkçe hocamız derdi ki , kompozisyon yazarken güzel bir giriş yapın, güzel bir sonuç yapın , gelişme bölümünde de ne söylerseniz söyleyin. Acaba senaryoyu bizim hocamı yazdı diye de içimden geçirmedim değil.
Onun dışında bir parça bayram için hazırlanmaya başladım artık. Mönümüz belli zaten. Yüz yıllık. Geçen bayram bi değişiklik yaptım. Biz başka bir yere mi geldik, bura bizim ev değil mi? yoksa dediler. Ve bir daha asla kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Hayallerini yıkmışım. Sanki o yemekleri bayram harici yapmıyorum. Gelelim bizim değişmez mönüye. Çorba , bakın onda çok ısrarcı değiller, herhangi bir çorba olabilir.Etli yaprak dolma. Ama o kadar minik sarılacak ki. Bir lokma tabiri caizse. Tavuklu nohutlu pilav. İçi sebze ile doldurulup fırında nar gibi kızarmış tavuk. ve tatlı olarak da cevizli kadayıf. Bu tatlı annem zamanında ev baklavası olurdu. Ve çeşitli salatalar. Ben geçen bayram üşenmiş dolmayı atlamış, yerine başka bir şey yapmıştım.
Bayrama kadar tekrar yazabilirmiyim , bilmiyorum. Ama yazamazsam hepinize bayram gibi bayramlar dilerim.
Film hakkında bilgi

Yönetmen: Uğur UludağSenaryo: Uğur UludağGörüntü Yönetmeni: Gökhan TiryakiYapımcılar: Aslı Kocaoğlu Oflaz, Serdar KodalYapım: 2006, TürkiyeDil: TürkçeTür: KomediOyuncular: Savaş Dinçel, Müjdat Gezen, Mustafa Alabora, Osman Yağmurdereli, Hülya Avşar, Volkan Severcan, Adrian Sparks, Kostas Sommer, Asuman Dabak, Yosi MizrahiSüre: 95 dakikaYapım: E.S.E.K. Film, CinemedyaDağıtım: Bir FilmVizyon Tarihi: 09.03.2007

Konu:Üsküdar Musiki Cemiyetinden Mercan, son senelerin yozlaşmış İstanbul’u, Türk Sanat Müziği’nin yok olması ve ölen kızına verdiği söz sebebi ile eski ekibi yeniden toplamaya karar verir. Her biri konusunda birer usta olan saz arkadaşları Kenan, Asım , Faruk,ve Gökhan’dan oluşan ekip,tüm hayatlarını rölantiye alıp seneler sonra tekrar bir araya gelirler. Şimdi tek eksikleri eski solistleri, senelerin Diva’sı Alev’dir... Dünya onları dinlemelidir! Film; ana karakterlerin hayatlarını, yaşadıklarını ve çevresinde gelişen olayları paralel kurgu ve flashback’lerle seyirciye anlatmakta ve Türk Sanat Müziği’nin en güzel parçalarını yeni "cover" ritmlerle izleyiciye sunmaktadır. Komedi unsuru ve tempo tüm seyirciyi içine alacak şekilde film boyunca devam etmektedir.