Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

18 Ocak 2008 Cuma

Eski yazıya yeni imaj bi de blooom iki yaşını bitirdiii

Geçen Cumartesi bizim blog çetesi ile buluşunca bi karar aldık. Bundan sonra hafta sonları eski yazılarımızdan birini ekleyelim dedik. Hem hatırlamış oluruz , hem yeni arkadaşlar görür biz eskiden ne menem yazılar yazardık. Hem de çaktırmadam o yazılar bu bloğa taşınmış olur. Katılan olursa çok seviniriz valla.
Bundan iki yıl önce başlamışım blog macerasına, iyiki de başlamışım.İyiki de yapmışım dediğim işlerden biri oldu. Reel hayata da taşıdığım , vaz geçilmez arkadaşlarım oldu. Hayatımda bir renk oldu. O günden bu güne taşıdığım arkadaşlarım oldu, onun yanında yeni tanıyıpta taa baştan beri tanıyormuşum gibi hissettiklerim oldu. Nice yıllara hep birlikte...
Ben bu gün bu amaçla arşivime bakarken, Zuz la ilgili yazdığım yazıya rastladım. Dedim ki hemde Zuz Zuz deyip duruyorum. Kimdir bu diyenler oluyor, kızın mı diye soranlar oluyor.Biraz da o nedenle onunla ilgili yazdığım yazıyı aldım buraya bu hafta. İşta karşınız da ZUZ.
*************************************************************************
ZUZ
Kız kardeşim tutturdu canım sıkılıyo yazı ekle. Sanki boyacı küpüyüz. Daldır çıkar bugüne bu gün sanat yapıyoruz burda. Edebiyat hocalarım Mehmet Karakuş ve Yıldız Öncü yazmalısın demişlerdi. Aha da yazdım hocam. Bu benim kardeşim ona biz kısaca Zuz diyelim. Kızlarımla bir olup beni beni keklemeye çalışır devamlı. Son vukuatı benden gizli Ankaraya gitmekti ama, ne numaralar sanki buradaymış gibi msn de konuşmalar.,sonra biraz dışarı çıkıyorum deyip, uçakla vın Ankara .2 saat sonra yine burdaymış gibi konuşuyo.EEEEEEEEEE noooooooooooldu peki ,sizce yedim mi? tabiki hayır anın da enselendi.Yazımı istiyodu alsın yazı.

Bunun marifetleri saymakla bitmez ilk kırk yaşıma girdiğim de sürpriz parti yapıp ,cümle alemi başıma toplayıp.,kırk yaşıma girdiğimi herkese duyurmak için bir davul zurna çalmadığı kaldı. Laf aramızda gelen hediyeleri arabanın bagajı almamıştı. Bir kerede bayram değil seyran değil işyerime koca bir sepet dolusu lale göndermişti tam 60 tane eve gelene kadar öldüm az kaldı, kamyon tutacaktım. Kendisi mobilya tasarım şirketinin iki ortağından biridir işe başladıktan 2 ay sonra şirketin sahibi olmuştur. Ortağı Berfu ile ikisini kendi işlerine gitmemek için okullar kar tatili yapınca onların da kendilerine tatil verdiğini anlatmıştım size. Mobilya tasarımı ile uğraştığı için durmadan benin eşyalarıma kafayı takar,beğenmediği bir şeyi kaldırmam için bana yeminler ettirip , Kur'an a el bastırır ,gittikten sonra da arayıp kaldırdın mı diye sorar. Buna en çok arkadaşlarım sevinir çünkü onları hediye ederim. En son koltuk şalımı kaldırttı. Halbuki onu da kendi yaptırmıştı.

Sonra tatile çıktığımızda bize hiç rahat vermez hadi gelin artık özledim özledim der,biz gelince de yelkenliyle mavi yolculuğa çıkar, ben ona denizin ortasın da günlerce ulaşamayıp kafayı yerim telefonum yastığımın altında uyurum

Çocukken parasız kalınca hemen onun kitaplarının arasına bakardım hep kitapların sayfalarının arasına para saklardı. Doğduğunda beni çok kızdırmışlardı.Lale nin papucu dama atıldı diye ,en çok olaf ağırıma gitmişti,.Her şey iyi güzel de ZUHAL sen benim ''KIZ ROBENSON''un içindeki apaçi kız resmini neden yırtıp aldın tam 3o yıl oldu kızın elbiseleri bile aklım da.

Benim kardeşim hayatımdaki en büyük desteğimdir ,canımdır ,her şeyimdir, ONU ÇOOOOOOOOOK SEVİYORUM.KIZLARIM 3O NİSANI TEYZELER GÜNÜ OLARAK 10 YILDIR KUTLAMAKTALAR