Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

25 Ocak 2008 Cuma

hafta sonu hafta sonu


evet hafta sonu ama , hafta sonunda yaptıklarımı artık hatanın başına kaldı. Çünkü başlattığımız hafta sonu eski yazı koyma etkinliği var şimdi:)). Zeyanın koyduğu eski yazı çok hüzünlüydü, ilk okuduğumda kapıldığım duyguları aynen yaşadım. Bazı insanların doğum günleri işte böyle hüzünlü olabiliyor. Ben buradan da Timsal Hanımı kutluyorum. Tüm sevdikleriyle nice yıllara. Ama ne mutlu ona ki babası ve silah arkadaşları sayesinde insanlar doğum günlerini bu ülkede huzurla kutluyor. Ve o da babasının gerçek bir Timsali.
Ben de bu hafta blogcu günlerimde baya bi raiting yapmış bir yazımı koydum. Umarım yeniden okumaktan hoşlanırsınız. Okumayanlar da umarım ki sever.

28/2/2006 - YİNGE YİNGE YAPMA YİNGE



''Hasta nasıl bakılır .,alçı nasıl çıkarılır. hatta ve hatta kısır nasıl yapılır öğrettim size (bakınız ocak ayı arşivin de .''siz kısırı nasıl yaparsınız '')başlıklı yazı. Bu gün bahce sanatlarından söz edeceğiz .Ağaç nasıl budanır ..,gül ne zaman dikilir ,domates nasıl yetiştirilir onu öğreneceğiz hep birlikte.Başka bir günde eğer unutmassam tavuk yetiştiriciliğinden ve en verimli yumurta nasıl alınır onu anlatmak isterim( şaka değil gerçek).

Biz hani gitmiştik ya denizi olmayan bir memlekete .Denizi yoktur ama Türkiye nin en verimli ovaların dan birine sahiptir.Gittikten 1-2 yıl sonra biz karı-koca dedik ki - çocukların çocukluk devresi burada geçsin , küçük yerlerde yaşamanın verdiği rahatlıkla sere serpe büyüsünler. Gittik bir arsa aldık.Kocamın kuzeni de mimar dır ona plan çizdirdik,. O da gözünü sevdiğim bize 100metre kareye oturan 3 katlı koca bir ev yaptı .Yanlız ille bizde bi çıkıntılık olacak ya evin çatısı hani İsveç Norveç ya da Kanada daki kar tipi evler var ya (du bakalım bahceye nasıl bağlıyacağız) onların çatısı gibi kar tipi .Yani aşağı doğru iyice eğik .E,v zaten yapım aşamasındayken çatıyı görmek isteyenlerce ziyaretci akınına uğradı .Bizde ne yapalım biz para veremedikce mütahit çatıyı eğiyor diyorduk. Hah işte o evin 4 tarafı da bahceydi

Biz hiç bahceli evde oturmamışız , nasıl özeniyoruz. Ne bulsam toprağa sokuyorum .Ön tarafa gül çubuklarını yan yan soktum bir sürü de yaptım ki tutmayan olur diye .Hepsi tuttu .Sıcak havalarda yanmamaları için kolileri açıp ıslattım onlara çadır yaptım . Yan tarafa ne çiçek toumu , fidesi bulduysam duvar diplerine diktim .Ortaya 5 kg ingiliz çimi tohumu atınca çimler bıraksak belimize çıkacaktı. Zavallı bahçevan Mehmet Ağa az çekmedi onlardan.

Yan tarafa meyva fidanları diktik .Budama mevsimi geldi ben elim de budama makası bahceye çıkıyorum arkam da bahcıvan ,Yinge Yinge öyle olmaz Yinge başlıcam yingene git arkadaki ayrık otlarını temizle diyorum .Yok adam laftan anlamıyor .Meğer ağaçlar ilk sene gücüne sonra meyvesine budanırmış (bana bu konuda bi şey sormayın ben hala nasıl yaptığımı bilmiyorum.).Benim şeftali ağacı boyuna bosuna bakmadan bir şeftali verdi dallara hiç boşluk bırakmadan boncuk gibi dizildiler.Bahcıvan gene tepemde ,Yinge bu ağaç bunları tartmaz ,seyreltelim dedi bir tekine dokun kendini yok bil dedim,, şeftaliler büyüyünce dallar iyice aşağı sarktı. Mehmet ağa onlara alttan destekler yaptı ve ağaç bir gün ortadan ikiye yarıldı. Ama yine hiç bi şey olmadı iki tane ağacım oldu. Kirazın sadece tepesinde meyve oldu, onu da kocam kuşların hakkı diyerek toplatmadı . Kayısı çok adi çıktı bir tek meyve bile vermedi. Salça farikasının avukatı komşumuzdu bana 20 tane domates fidesi getirdi sırık domatesiymiş yer gök domates doldu.Gamze okuma yazma öğrenince ilk iş kadife çiçekleriyle evin duvarlarına Gamzelerin evi yazdı bizde adres verirken sokağın başın da ki eğri çatılı ev demekten kurtulduk''

not. ebrunun eski aşklarını yeniden yayınladı. Okumayan çok şey kaçırır bence. Nalan sa Afrikaya taşınma sürecini yaşarken , geçen yıl Dubaiye yerleşme sürecini hatırlatmış bize. Biz onu oraya ellerimizle yerleştirmiştik. Afrikaya da aynısını yaparız alimallah.