Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

29 Ocak 2008 Salı

ben gezerem yane yane



Şimdi sinemadan geldim taze taze film kritiği yapacağız :)). Son günlerin en konuşulan filmine gitmemek olmazdı dimii. ULAK tan söz ediyorum. Çağan Irmak'ın son filmi. Kendisini ilk Çemberimde Gül Oya da keşfetmiş olmanın acısını yaşamaktayım. Anlatacak bir hikayem var demiş, dizi oyuncularına. Anlatacağım bitecek. Ona göre. Çok da güzel anlatmıştı, hatırlarsanız ve bitmesi gereken yerde de bitirmişti. Şimdi ki dizilere baksanıza , bazen ölene kadar oynayacaklar sanıyorum. Zaten Yaprak Dökümünü Rahmetli Reşat Nuri ahiretten yazıp yazıp gönderiyo hala.

Filmi beğendim, mistik film sevenler için inanılmaz güzel. Filmin mesajı da süper bence anlayana. Suçu işleyen kadar; görüpte, görmezden gelen de suçlu diyor. Kim katılmaz bu görüşe
.
Sinemadan çıktığımızda çok güzel kar yağıyordu. Eve kadar yürüyebilirdik ama, akşam başka bir programımız vardı. Gamsegamse biraz daha takıldı arkadaşıyla orada. Ha Kavak Yellerinin oyuncusu Deniz de sinemadaydı, hatta yanımızda. O diziyi de pek severim.

Sinemaya gitmek için tam evden çıkarken kocamın yeğeninin, eşi Nilüfer aradı.-Yenge akşam evdemisiniz? dedi. Evdeyiz gelin dedim, yok biz sizi davet ediyoruz dedi. Ha o da olur dedim:)). Eve geldim hemen bir tatlı yaptım , akşam Mehmet ve Nilüfere götürmek için. Bakın bunun tarifini yazayım. Çünkü biraz uydurdum süsleme işini. 1 kg süt. 1 bardak şeker, bir bardak irmik(su bardağı). , bir kaşık margarin, bir paket vanilya ile bir puding pişirdim. Sonra , geçen yıldan kalma böğürtlern reçelim vardı. Onu biraz sulandırdım ve iki kaşık nişasta ile pişirdim.Bir borcamı ıslattım. Önce bu karışımı koydum tabana sonra da irmikli muhallebiyi, üstüne döktüm. Onun üstüne de , dövülmüş ceviz döktüm. Soğuyunca ters çevirdim.Görüntü çok güzel oldu.

Akşam sekiz gibi gittik , gezmemize karıkoca karıkoca. Naziş teyzesine konuşlandı yine, yani Zuz a. Gamsegamse evde kalmayı tercih ettiğini söyledi. Ama biz oraya gittikten sonra baktık msn de habire sulanıyo bize. Gelimi? gelimi? diye. Baktı bizde muhabbet gırla, ziyafet o biçim. Bir saat sonra atladığı gibi arabaya soluğu yanımızda aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde konu tiyatroya gelince , hemen oracıkta iki oyuna birden rezervasyon yaptırdık. Yani ayın altısında ve yirmisinde yokum ona göre:)). Geç saatte eve geldik, Gamse'yi zor razı ettim valla , yazımı ekliyeyim , sen sonra geç bilgisayara diye. Hadi ben şimdi biraz kitap okuyayım. ARAF'a devam. Gözlüklere alıştım biraz biraz . Onlar da bana. >