Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

24 Temmuz 2008 Perşembe

evden mevden, fındıktan fıstıktan

Yazasım mı ?yok, aksiyon mu? yok, havadan mı?, sudan mı? bilmem. Kaç kez açtım sayfayı yazmak için sonra bön bön baktım kapattım. Coşamadım, akamadım. Daha da bi anladım ki ben kış insanıyım.

yazamadığım günler de ne yaptığımı hatırlamadığımı söylesem ayıp olur mu?. En yakın tarih dün. Sabah Meralin telefonu ile uyandım, -Meral ablamlar (biz ge gelin Meral, kızımız Meral muhabbeti var , karışmasın diye:))ve Şule ablam (kayınbiraderimin kızı) geliyo geliyo yenge siz de gelin dedi. Kızların da hayret ki hayret programları yoktu. Gittik .

Valla kalabalık ama çok eğlenceli bir ekip olduk. Kızlar bile akşam babalarına halamların bu kadar eğlenceli olduğunu bilmiyorduk dediler. Tabii kızlar iş ve okul dolayısıyla pek birlikte olamıyorlar ama halalar yani görümcelerim benim okey grubumdalar hehehee. Bir gün resimlerini koyayaım size . yedik içtik güldük eğlendik akşam oldu evlerimize dağıldık tabii. Çocukken akşama kadar oynar oynar akşam evlere dağılırken - evli evine , köylü köyüne , evi olmayan sıçan deliğine der evlerimize koşardık. Bilen var mı bu tekerlemeyi.



Bu gün günlerdir beklediğimiz aksiyon geldi. Hala kızı Meral ile Cevahire alış- verişe giden Gamsegamse kolunu çöp konteynerine çarpmış, çizilmiş. Hemen Cevahir de sabunlu suyla çok çok yıkamış, eczaneye gitmişer, eczacı steril etmiş, temizlemiş yarayı tetanos aşısı olsanız iyi olur demiş. Zataen Zuzun iş yeri yakınlarında , dönüşte birlikte eve döneceklerdi. O hemen tanidık yer ayarlamış aşı olmaya gideceklerdi. Ben de onları bekliyorum şimdi.



Zuzun Ordu seyehati bitti ve geldi. Resimdeki fındıkları o getirdi Ordudan. Kendi bahçemizden. Yılın ilk mahsulatı. Kocam bir tek bu haldeyken yer fındığı sonra ağzına koymaz. Biz fındığı genelde kavrulmuş tüketiriz. Gamze çok küçükken bahçeye gitmiştik. Demek ki ilk kez taze fındık yediriyordum. Kırdım ağzına verdim , aa pişmemiş daha demişti.




Bu yıl fındık rekoltesi çok yüksekmiş. Dayım- artık pırasa fiyatına satarız diyor. Dedemin vefatından sonra ihracat işini bıraktık çünkü artık biz de üretici olarak satıyoruz fındığı. Aganigi maganigi diyerek olmuyo bu işler. Dünya fındık ihracatının 4/3 ünü karşılayan Türkiyede sağlam bir fındık politikası gerekiyor. Çünkü ne kadar alternatif denenirse denensin çikolata yapımın da fındığın yerini hiç bir şey alamadı. Ay yeter bu kadar bu konu



Akşam yemeğinde Zuz var. Pancar çorbası ve Karnı yarık yaptim. Yanında halis muhlis ev yapımı erişte. Ordu'dan gelme. Bi de cacık. Verdiğim linkte pancar çorbası tarifi ve Ordu var . Eğer üşenmesseniz bakın Ordulular nasıl birileri, Ordu nasıl bir yer.. Video muhteşem bana göre.

http://www.cnnturk.com/VIDEO/index.asp?pn=1&prid=1688