Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Biz deki boncuk olayının vardığı son noktadır. Gamsegamse dün akşam yine eve bir çuval boncukla gelince ayyy , daha ne yapacaksın ki dedim. Ayakkabılarımı deyince hıh dedim kalakaldım. Aşağıdaki conversler, morlu yeşilli şal desenliydi bir zamanlar. Ama yıkama talimatnamesine uyulmadan tarafımda yıkanarak mahf edildiler.
Dün akşam Gamze , hemi de salonun tam ortasına kurularak, yapıştırıcısıyla genzimizi yaka yaka onları bu hale getirdi. Önce dore boya ile boyadı her yerini, önceden beyaz dı. Sonrada boncuklar yapıştırdı üstüne. Biraz böyle giyecekmiş. Sonrada başka tasarımlar uygulayacakmış.
















Ben bu gün yeniden elektrikli süpürge ile boncuk temizledim anlayacağınız. Evdekiler kocam da dahil evden kaçtılar. Taşıyla geziyo adam. Ben de taze fasulye pişirdim, şeftali kompostosu yaptım yanına da pilav. Hep aman kalmasın diye azar azar yemek pişiriyorum. Önümüz de ramazan yeni mönülere ihtiyaç var. Ama bizim Türk Mutfağının vaz geçilmez ikilileri yeter yav. Köfte patates, Fasulye pilav, nohut pilav ilk aklıma gelenler gerisini siz devam edin