Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

5 Eylül 2008 Cuma

Keçenin teri

Apartmanın bitmez tükenmez tak tuk sesleri ile uyandım. Komşularım nazik olup, gürültüden önce gürültü olacağını ve kusura bakmamızı rica etmeselerdi sanki bir arıza çıkarırdım gibime geliyo. Ama ne uzun süren bir tadilattı ayol, neredeyse bir ay oldu.

Gözlerimiz aydın, kulaklarımız Manisa, bu bayat espri tee çocukluk yıllarımdan kalma ama ne yapayım ki ne zaman birine gözünüz aydın desem içimden devamı gelir. Her neyse ekranlarda başlayan dizi fırtınasından söz edecektim. Ayy ben dizi izlemem , hep belgesel izlerim diyen ama magazinin göbeeene göbeene dalanlardam değilim evelallah. Her has Türk kadını gibi paşa paşa oturup izlediğim diziler var. Belgeseli bi tek İZ de izlerim. O National Geographic de ki her an orasından burasından o uzun hayvan çıkan belgeselleri yanımda biri olmadan izlemem ki, tamam tamam gitti aç gözünü desin:)).

Dönelim dizilere , tam bir dizi bombardımanı altındayız arkadaşlar.Baretlerinizi giyin. Benim geçen yıldan devam eden Elveda Rumelim ve Yol Arkadaşım var zati. Ah bi de yaz dizim var Düğün Şarkıcısı. Erkan Can'a bayılıyorum orada. Dün akşam da bizim kuşağın ilk dizilerinden Aşk-ı Memnu başladı. Müjde Ar' ı Allahın izniyle bize bağışlayan dizi. İlk bölümünü sahurda izledik, tabi tekrarını. Tekrar izlemenin şöle bir faydası oldu, hiç reklam girmedi hehehehe.Eskiden böyle dertlerimiz yoktu. Programdan önce bitmez tükenmez bir reklam kuşağı olurdu; tek kanal döneminde, hatta biz kardeşlerimle reklam bilmece falan oynardık. Sonra oturur tek parça her ne izleyeceksek izlerdik. Arada bir Necefli Maşrapa girerdi araya o kadar. Sonra yıllardan bir yıl günlerden bir gün ama yine siyah beyaz ve tek kanal döneminde birden filmin en heyecanlı yerinde film kesildi Aymar Yağlarının reklamı girdi araya. Ne oluyoruz, film bitti mi falan derken reklam bitti kaldığı yerden devam etti film. Meğer o akşam kabus başlamış da haberimiz yokmuş. O dur budur o marka yağ bizim evden içeri giremez)). Tek kanal döneminden aklımda kalan bir program da, keçenin teri. Hiç konuşma yok, . Üç yağız adam ellerin de keçeye çevrilcek bir şey. Üstlerinde de şu yağlı güreşcilerin giydiği kispete benzer bi don. Vura vura keçeye dönüştürüyorlar ellerindekini. . Ay şimdi bile gözümün önüne geldi 30 sene olmuştur valla. Şimdi size tuhaf gelecek ama , geçen yıl tatilde, tam Tavşan Adasına çıkacağız, bir adam elinde koca bir ahtapot taşlara vura vura yumşatmaya çalışıyor. Öyle yumşatılırmış ahtapot. Hemen benim aklıma keçenin teri geldi. Şimdi bana keçe deseniz ahtapot, ahtapot deseniz keçe derim.

Keçe, bilinen en eski yaygı biçimidir. Doğa koşullarına karşı korunma amaçlı da kullanılır. Yapımına gelince, dünyada sadece Şanlıurfa da, Türk hamamlarında, ustaları tarafından çıplak bedenlerle dövülüp, terle pişirilerek üretilmektedir.Keçenin Teri belgeseli üç keçe ustasının hayatlarından kesitler verirken, yörenin geleneklerine ilişkin örnekleri de belgeler.
Ertuğrul Karslıoğlunun 1988 yılında hazırladığı bir belgesel.1989 yılında .Urfa'da ata mesleği keçecilik olan ustaların hikayesinin anlatıldığı belgeselin müziği ve ustaların kan ter içinde,hamamda keçeye şekil vermek için göğüsleri ile vurma sahneleri unutulmaz.Bu belgesel ileriki yıllardada ,yurt içinde ve yurt dışında ödüller kazandı.

Sanırım son zamanlarda yazdığım en tırlak yazı olmuştur. Beynime su gitmiyor ya ondandır belki.Ama komiğime giden bir şeyi daha söyliyeyim gideyim. Google aramalarında Üsküdar Nüfus yazan biri soluğu benim sayfada almış, zavallı. Neye uğradığını şaşırmıştır. Bir yazımda Üsküdar Nüfus dairesine gittiğimden söz etmişdim de. Biri de şeftali ağacı nasıl diklir yazmış. Az kala googleye mektup yazacakmış , her neyse benim tırlak yazılarımdan birine gelmiş. Bahçeye diktiğim şeftali ağacını anlattığım. İnşalah benim tavsiyeme göre dikmemiştir. Merak eden tıklasın okusun

Hadi gittim ben, iyi bir hafta sonu olsun