Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

17 Ekim 2008 Cuma

Hafta sonuna doğru , haftanın içinden notlar

Haftanın sonunu da getirdik de içinde acaba ne yaptık.Dün Gamsegamsenin boş günüydü. Sabah Babası ve Nazlı gidince baktım koşa koşa benim yatağıma geldi yanıma girdi, yattı. Kötü bir rüya görmüş, ben ölmüşüm rüyasında. Ay çok yaşayacağım boş ver dedim .Akşama kadar etkisinde kaldı.

Bu haftanın benim günlük yaşantımdaki en kayda değer olayı, blogcudaki ilk günlerimde tanıştığım Petunyanın dün ziyaretime gelmesiydi. Kendisi aslen Adana'da oturuyor, oğlu Üniversiteyi kazanınca yerleştirmeye geldi, ev falan tuttu, döşedi ama o arada da İstanbulu karış karış gezmek de.

Dün Öğlene doğru aradı ve kızkardeşi Şebnem' le birlikte ziyaretime geldi. Çok hoş saatler geçirdik. E geç haber verince gönlümce ağırlayamadım tabi , işte simit mimit kahvaltı falan idare eetik. Petunya ile benim enteresan bir hikayem var. Bunu eski arkadaşlarım bilir zaten. Petunya bir yazısında mumbar dolmasından söz etti, ben de yirmi yıl önce yemiştim dedim. O da uçağa koydu bize gönderdi , akşamına da yedik. Ama dondurduğu mumbar dolmasının soğuk zincirinin kırılmaması için inannılmaz bir organizasyon yaptı. İşte o hikaye burada


Bu akşam da Beyoğlu ekibim geliyor bize. Nazlı uyyy çok gürültü yaparsınız siz şimdi dedi ve hemen evden kaçma planı yaptı. Gamsegamse bana çekmiş O yaşasın dedi. Yarında Can Bey geliyor. Nasıl özledik, o yüzden hiç bir program yapmadık.

Gelelim hava durumuna , parlak fakat serin. Yani bunun pastırma yazı olduğunu kimse bana yutturmaya kalkmasın. Ayol pastırma yazında biz t-shirt lerle gezerdik. Ay ne günlerdi onlar. Küresel ısınma çıktı mertlik bozuldu.

Şimdi gelelim ev de ne piştiye. Yumurtalı fasulye desem ne dersiniz. Adını ilk duyduğumda bööö nası yani dediğim ama artık çok sevdiğimiz bir yemek. İşte şöle yapılıyo.
Fsulyeleri önce uzunlamasına sonrada ortadan ikiye bölün. Yıkayın mıkayın işte . Sonra bir tencerede kıyma ve soğanı kavurun. Üstüne fasulyeleri koyun.Tuzunu da koyun. Kısık ateşte hiç su koymadan pişirin . O yeterince su asalacaktır. İyice pişince ağzını açın bu kez kaşıkla çevire çevire kavurun. En son da bir kaç yumurta kırın içine karıştırın iyice, karabiber döküp servis yapın. Ve mutlaka deneyin. Hadi yemek tarifimi de verdim gittim ben.