Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

25 Ekim 2008 Cumartesi

Bizden iyilik sağlık

Ülke dışında yaşyan arkadaşların buraya ulaşabildiklerini biliyorum. Nasıl şaşkınsınızdır kimbilir. Türkiye de neler olup bittiğine akıl erdiremiyorsunuzdur. Biz burada yaşarken erdiremiyoruz da)). Yani ne olur bu iş nasıl çözümlenir yoksa çözümlenmez mi ? bilemem. Ama anlaşılan o ki, yakında dumanla haberleşmeyi öğrenemiz gerekecek. Bu bize çok lazım olacak çünkü.
Benim eltim kayınbiraderim karısı yani:)), evlendikleri yıllarda Niksar da telefon falan yokmuş. Bir tek resmi daireler de falan. Annesi ve kardeşleriyle bir yol bulmuşlar haberleşmek için; bizimkilerin evi bir tepede annesinin evi karşı tepede,ama evler birbirini görüyor. Pencereye kırmızı bez asarlarmış,bu bize gel demekmiş. Beyaz asılınca geliyoruz. Her rengin bir anlamı var yani. Aha şimdi ben size diyorum ki o günlere doğru gidiyoruz geri geri.
Hadi kalın sağlıcakla şimdilik daha önce de belirttiğim gibi buradayım
http://laleninbahcesi.blogcu.com/

hehehehehhehehehe

GEREKİRSE AĞACÇLARIN YAPRAKLARINA BİLE YAZARIM. BEN ŞİMDİLİK İSTEDİĞİM ZAMAN BURADA YAZAYIM AMA SİZ YORUMLARINIZI http://www.laleninbahcesi.blogcu.com adresimdeki bloğuma yapabilirsiniz.