Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

30 Ekim 2008 Perşembe

İsim hikayeleri

Aşağıdaki yazı blogspotun kapatıldığı gün eklenecekti buraya, ama kısmet bugüneymiş. O günkü tazeliği gitti ama , ben önce fırında bi ısıtıp öle koydum ortaya))))

bu günkü yazı konusu atalet den geldi. Kendisi ilk blog arkadaşlarımdandır. Kendisiyle uzun hasbıhaller etmiş, blog yoldaşlığı yapmış hem de her şartta )) O'nun deyimiyle bir fiyasko etkinliğe imza atmışızdır.Sonra bu bi ara yel yuf oldu anneannemin deyimiyle. Yel yuf olmak, aniden ortadan kaybolmak demektir. Nise , kayboldu uzun bi süre sonra baktim ben de bi yorum, kim olduğu belli değil ama . atalet dedim ya bu atalet. Gitim baktım, arşivini bi karıştırdım ki O , onun tarzında kimse yazamaz çünkü.
Şimdi
,şurda kaç yıllık hukukumuz var dimi,yazmasak olmaz, demiş ki ataletim, dün Nazişin doom günüydü ya , kızların ismini nasıl koydunzu anlat bakem.

Naziş İstanbulda dogdu ama , hamileliğimin büyük bir kısmı da ''denizi olmayan yer'' de geçti. O zaman cinsiyet belirleme işi yok, varsa da orda zaten yok. Ama İstanbul kontrollerim de de hiç hatırlamıyorum öle bişey. Çünkü asıl doktorum İstanbuldaydı. Neyse biz cinsiyet falan bilmiyos ama karı-koca içimizden geçen kız .Beş kız ismi saptadık. Nazlı da var için de. Ama aklımıza da hiç erkek ismi gelmiyo.
Sen kocasın bi hayal falan kur demi, ilerde oğlum olursa adını filan koycam falan de. En sonun da tamam dedi- erkek olursa Beşiktaşlı bi futbolcunun adını koyarız artık. Töbe üstüme iyilik sağlık, o zamanlar da takımda hiç kimsenin adı hoşuma gitmiyo Nobre, Nauma falan da yok o zaman )). Allahtan kız oldu. Tam o sıra Nazlı Deniz Kuruoğlu da Avrupa Güzeli seçildi, Ah işaret dedik , bizim kızda onun gibi sarı , inceccik bişe.İşte Nazlının hikayesi bu.

Sıra Gamsgamse de. Gamsegamse de sorunlu bi hamilelik yaşadım. Görümcemi kaybettik. O kadar seviyordum ki O'nu. Ben de ki bu görümce sevgisi nereye kadar bakalım heheh. Ama O da sevilmeyecek gib biri değildi. Ev de yemek falan yapma derdi bana,- gez toz, akşam Zeki de gelsin buraya yiyin yemeğinizi evinize gidin.Hep bahsettiğim Fatih'in annesi. Ben onun çocuklarıyla yaşıtım tabi, onun da rolü var. Biz de her akşam olmasada çoğu akşam onlara gidiyoruz yemeğe, kar kış kıyamet , bol sohbetli yemekler yiyoruz , benim İstanbuldan götürdüğüm salon oyunlarını oynuyoruz. Suzan Ablanın çocukları Fatih Akif Filiz de bekar tabi o zaman, sonra kartopu oynaya oynaya evimize geliyoruz.
Gamsegamsenin doğmasına üç ay kala Onu kaybettik.
İşte Suzan Ablayı kaybedince ben çok hastalandım. 15 gün de bir falan serum takılıyordu bana. Biz o dönem de ne kız veya erkek olsun dedik ne de isim düşündük.
Doğduktan sonra hep birlikte bir akşam annemler de toplandık. Herkes bi isim söyledi. Ama benim koca dedi ki, adını anneannesi koydu bile. Aaa ne zaman dedik, meğer o sıra herkes şu olsun bu olsun diye bağrışırken benim güzel , kibar annem sessizce -Gamze de çok güzel isim dermiş.Onu da bi tek benim vefalı kocam farketmiş. Yani hikaye bu dur.

Hadi bu bir sobe olsun. Benim ismimin nasıl konduğunu çan çaldık anlattık ama izlemeyenler ve yeniden izlemek isteyenler için :)) bi daha yazayım. İhracatçı ve ithalatçı dede tarafından, Türkiyeden Hollandaya ilk Lale soğanı ihraç edildiği yıl doğduğum için onun anısına verilmiş. Yani tamamiyle ticari.

Kocamın ki ise çok komik. Kayınvalidem üst üste beş kızı doğurunca , artık ablaların rüyasına girmiş ak sakallı bir dede ,bir erkek kardeşiniz olcak adı Mustafa olsun diye. Ama amca oğlunun adı da Mustafa olunca Mustafa Zeki konmuş adı. Yani sen Mustafa ben Mustafa hikayesi. hadii başlayın bakalım anlatmaya isminizin hikayesini.
NOT. Ben bu yazıyı , yazıp taslak olarak masa üstüne kaydetmiştim. Sen Zuz bunu oku, hani benim ismimin hikayesi de. Onun isminin hikayesi ise heheheheh, babamın ilkokul da aşık olduğu kızın adı olması. Yalnız bunu söyleyince hala kızar, kabul etmez, anneniz uydurmuştu onu der . Hadi gelsin bakalım isim hikayeleri. En başta da siz atalet hanım. Biraz ara verin araştırmalarınıza )))