Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

2 Şubat 2009 Pazartesi

dünden bu yana

Sabahın köründe , yan duvarımıza ısı yalıtımı yapan ustanın, matkabı kulağıma sokmasıyla uyandım.Ne bitmez işkenceydi, güya yeni bina 15 gündür tak tuk, çat çut.

Baktım debelenmek boşuna kalktım kendime bi Adaçayı yaptım. yanına da düğün çöreği aldım. Bu düğün çörekleri taaa İzmir'den geldi. Nazlı'nın arkadaşı göndermiş. İçinde biraz tatlı , çokça hatıra var diye de zarif bir not düşmüş. Nazlı hastasıdır bu çöreklerin ve her İzmir den gelişinde getirirdi bize. Atalet duymasın, biraz fazla kalorili bi şey. Çukulatalı , antep fıstıklı ve de cevizli uuuuf uuuf. Koliden boyozlar, çiğdemler de çıktı. Düğün çöreği ile ilgili şöle bir yazı vardı hehehe, paylaşayım sizle de nası bişe olduğunu tahmin edin. Kaynak http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=dugun%20coregi

zannederim kipa unlu mamüller reyonu tarafından icat edilmiş olan hayvani yiyecek.
8x11 cm boyutlarında 4 cm kalınlığında bir tatlı hamur(pastiç hamuru tadında) vardır, ve bu hamurun içi(içinde bir hazne olduunu düşünün, çift katman yani) çikolata, fındık ceviz karışımı ile doldurulur, yüzeyine antep fıstığı, filan eklenir, bi yerinden çizilir ve çikolatanın bi kısmı dıştan görülür, sonra fırınlanır, ve afiyetle yenir.

Hadi yeter sabah sabah bu kadar ağız sulandırmak.Dün İlmiyem geldi, özlemişim. Girdik mutfağa kendimize güzel bi masa hazırladık. Gerçi bizim tak tuklardan kadının başı ağrıdı ama)). Sonra Gamsegamse de geldi arkadaşından, gece onda kalmıştı. Sonra kocam, sonra Nazlı derken toplaştı ev halkı. Güya hepsinin karnı toktu ama köfte kokuyor diyen daldı mutfağa.

Yemek sonrası herkes kaçıştı. Kocam spor programı izlemeye, Nazlı bilgisayar başına, Gamse ile ben de Çok Güzel Hareketler Bunları izledik. Biraz da gazete kitap tumba yatak.