Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

21 Şubat 2009 Cumartesi

Ne güzel bir günnn





Şimdi bugünün güzelliğini nasıl anlatsam. Neyseki resimler var. Baştan başlamalıyım. Tabi ben sabah yine kalktım ki yine nane mollayım. Nasıl gitcem falan derken zeya sakın çıkma seni, evden arabayla alıcam dedi. Zeya dolmuş yapa yapa önce Zuz ve Ebruyu alıp geldi. Bu arada Gamsegamse ile bende trafikte yol durumunu intrnette canlı izliyoruz. Onlara rapor veriyoruz şuralar açık , iki köprüde akıyo falan diye. Gerçekten de hiç trafik yaşamadan güle oynaya Etilere vardık.

Daha apartman girişin de mis gibi kokular karşıladı bizi. Nurdan bizden önce gelmişti. Nalanla birlikte açtılar kapıyı. İçeri girdik ki duyduğumuz kokular bir hiçti. Hava soğuk diye Nalan önce sıcakk bir yayla çorbasıyla başlattı bizi. Finaldeki cheesecake gelinceye kadar ay mönüyü yazmalıyım dimii, misket köfte, bulgur pilavı, patlıcan ezme, mevsim salata mis gibi kızarmış hellimler. Ama o cehesecake yokmuydu anlatamam kaç dilim yediğimi sormayın. Oturduk kalktık yedik zaten çay defalarca demlendi. Kahveleri Ebrunun elinden içtik veeee çok eğlendik çoook. Nalancım bana çok ihtimam gösterdi limonlu çayımı her bişeyimi , C vitamni takviyemi ihmal etmedi. Çoook teşekkür ederim.

Ama benim bunu yazarım dediğim ve çok güldüğümüz bir olay var. Zeya dün gece rüyasında , bizi almayı unutarak Nalana geldiğini görmüş, içeri girip bakıyormuş ki babası ondan önce gelmiş oturuyor. Pasta çiçek falanda getirmiş. Ne de olsa görgülü aileyiz babam rüyada bile olsa eli boş gitmemiş diye bizi gülmekten kırdı geçirdi.

Dönüş yolu ayrı bir maceralı geçti, önce bi Rumeli Hisarı yapıyoduk az kaldı erken farkedip döndük. Zuz'un iş yerine uğradık sonra kar serpeleye serpeleye ikinci köprüyü geçtik. Zeya bizi evlerimize dağıttı yeniden. Çok güzel bir gün oldu yine bi sürü bi sürü planlar yaptık. Ebruuu sen boş ver İzmiri yapacak çok şey var daha.

Şimdiii boğazım acıyomu acıyooo, kulağım ağrıyomu ağrıyoo, ama mutlu mutlu ağrıyolar en azından. Bu gün evde tös tös otursaydım ve de yine de ağrısalardı yaaa işin bu boyutunu hiç düşünmüyo bu benim kocam. Zaten hiç bir erkek beyni bir kadını anlayabilecek kapasitede de değil diyor uzmanlar heheheheheheheheheheheheheh.