Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Ekim 2009 Cuma

bitmez bu bizim evin halları:

Artık saat çalmadan çok önce gözümü açıyorum pıt diye. Bu da tahmini 05.30 falan oluyordur:))Çünkü bizim evde hayat saat 06 da başlıyor. Önce Gamse hanımlar kalkıyorlar. Arkasından Nazlı Hanımlar en son da saat sekizde Koca Bey hayatın kollarına atılıyor. Kızların ikisinin okulunda da ders başlamadan önce kahvaltı var ama Gamse serviste giderken bardak termosundan çay yudumlamayı sever, anasının kızı, ben de servise elimde çay , kahve bardağıyla binerdim. . Ya ekinezya ya da yeşil çay yapar koyarım, bazen şeker atmayı unuturum:). Naziş de çıkmadan ev den bir şeyler atıştırıyor, okuldaki kahvaltı çok kalorili oluyormuş.

Bu sabahta bu onları evden attıktan sonra , kendi yeşil çayımı yaptım, alıp yatağa gidip, Neva ya devam ettim. Galiba ben duyarsız , dengesiz biriyim ya da etkileneceğim bölümler henüz gelmedi. Zaten kitap neredeyse bitecek , Neva yeni çıktı ortaya. Du bakali n'olcak. Bu arada kitaptan söz etmişken Alkım'da ikinci defadır ki aradığım kitabı bulamadım. İlki Kirpinin Zerafetiydi, sonra D&R dan alacakken Meral hediye etmişti, doğum günümde. İkinci kitap ise Erişteci; Çin Edebiyatından, yazarını şimdi hatırlayamadım . Dün D& R ' ın önünden geçtim ama başka bir yere gidiyordım uğrayamadım.

Dün cilt analizi yaptırdım, genlerimden gelen bir bir cilt güzelliğim varmış . Arada bi cozutur, saçmalar Ama genelde iyi geçinmişizdir. Fikri Mühim'den gelen L'oreal revitalift den de çok memnunum . Fikri Mühim'e bir uğrayın çok eğlenceli bir site hem de faideli:))). Üç ay önce haberdar oldum bende.

Bu aralar okuma işinde yavaşım, günde 50-60 sayfa ancak okuyabiliyorum. Bunun tek müsebbibi ( böyle mi yazılır bu ??) kurumuş dallar , sarı yapraklar, bu rahatsız etmeyen pırıl pırıl güneş kısaca çılgın sonbahar. Ay bu havaları bir daha bulamam deyip kendimi dışarı atıyorum. Çarşamba günü Gamsegamse ile bir Kadıköy turu daha yaptım. O'na biraz örtmen kıyafeti aldık. Naziş'ler de giyim serbest, kot pantolon, spor ayakkabı, convers canları ne isterse öyle giyiniyorlar. Gamseler'de öyle etek boyu, renk falan kısıtlaması yok ama klasik giyiniyorlar. O da elbiseler altına uzun çizmeler, babetler, fularla işi renklendiriyor. Yoksa etek döpyesli bir Gamse düşünemiyorum:)))) Elbise üstüne kısa ceket kombinasyonlu bir kıyafet aldık mesela, nası şirin. Kısım , örtmen oldu yavv. E beraber okuttuk, kep törenini yaptık, işe başlattık. O kıyafetiyle bi resmini koyarım , sizin için buraya artık hehehe. O gün Kadıköy'de girip çıkmadığımız yer kalmadı yine, sonra baktık akşam oldu, akşam yemeğimizi de yedik koşa koşa eve geldik.

Bu günkü programımı açıklıyorum şimdi hazır olun, domates doğramak, zeytinyağlı dolma sarmak. Domatesler dondurucu için.

Adı lazım değil biri, bayık karıların yazdıklarını okumaktan bıkmıştım iyi oldu seni okuduğum demiş, kime mi, kabız olduğunda tuvaletini ( tabi ben tuvaleti diyorum) nasıl yaptığını tüm ayrıntılarıyla yazan birine . Tesadüfen rastladım ama ne tesadüftü )), ben yazıya değil yorumlara takıldım. Herkes bayılmıştı. Ay şimdi adım gibi biliyorum , bayık karı esprisiyle dolar bura. Oldu canım , o espri kapıldı, başkasını bul, yeni şeylerle gel buraya . Ne olur ne olmaz ben önlemimi alayım da:)))


Aptallık Çağı adlı film bu hafta sonu vizyona giriyor, hala uyanamayıp ekolojik dengeyle oynamaya devam eden bizlerin yaşadığı çağın adı bu.

Bir de Zaman Gezgininin Karısı var, izlemek istediğim.

Çoktandır selam yazmadım,

Bahariye'de iki arkadaşın oturmuş, tam da sen oturacakken , pat diye banka oturduğum için kusura bakma delikanlı, çok yorulmuştum, kızım da karşı magazadaydı, bi de ben kaptım diye kötü bi espri yapmıştım . İşte O delikanlıya ve sürekli O'na gülen arkadaşlarına.



Yine ben bankta otururken , önümde durup gelene geçene UNİCEF kartı satmaya çalışan genç kız, anacım insan bi de bana sorardı , çok alındım valla.

Göztepe SSK nın sigortalı güncelleme servisindeki numara dağıtan , kaytan bıyıklı amcaya. Nasılda keyifli bir işin vardı. Bir taraftan numara ver bir taraftan tesbih salla, bir taraftanda bacak salla .

Kadıköy - Üsküdar dolmuş durağındaki, hanım kızımıza, anacım en önde biz varız, üçüncü kişi sensin, dolmuş sekiz kişilik ne diye önüme geçmeye çalışıyordun ki???

Kuruçeşmedeki Eczacı Bey, adres soran kız güzeldi tamam ama sen de kabul et ki adresi bilmiyodun, ne diye o kadar cebelleşip milleti bekletttin.


Hepinize selam olsun, öptüm gözlerinizden

Şimdi gidip dolma sararken izlemek üzere film bulmalıyım. Filmsiz asla dolma saramam. Ya film ya dolma, bunu bizim ev halkı bilir:))). O zama bi gayret sarıyorum, sardığımı da anlamıyorum bir nevi uyuşturma işlemi heheheheh.