Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

28 Ekim 2009 Çarşamba

pazar teyzeleri ve Karadeniz Güzeli isabella

Kızlar tatilde ama, artık biyolojik saatleri ereken kalkmaya kurulmuş. İyide azcık yatak keyfi falan yapın dimi. Ben çayımı almış, yatağıma kurulmuş, afiten afiften müziğimi açmış, kitabıma dalmışken, biz acıktık diye yatağa zıplıyorlar.Günün en sevdiğim saatlerinin içine...Şimdi eğer yeni okuyan biri varsa beni, bu kızların yaşını 7-8 hadi bilemedin 9-10 diye düşünür. Ah yeni okuyucu; dana kadalar desem. Kocca zırantalar desem sana, hatta.

Dün akşam fener alayına katılamadık, yeniden hastalık tazelenmesin diye. Ama akşam Cancan geldi. Annesi ve Babası havai fişek gösterisi izlemek üzere The Marmara'nın roofuna kuruldular, Gamsegamse de Mado'nun üst katından izledi.Cancan biraz ürktü seslerden, korkunca ko ko diyor.Sarılıyor bana, korkma diyorum korkma, ben yanındayken hiç bir şeyden korkma. Bu sene bu güzelliği kaçırdık. Seneye inşallah.

Araya hastalık, bayram girince pazar
maceralarını atladık , işte onlara da bir selam çakalım.

Pazarda kestane alırken , ha bire yanımda 3 kilo al 3 kilo al, ben 3 kilo aldım, çok güzel diye beni dürtükleyen teyze- param bitmişti ayol, artık. Aldık işte iki kilo bitince, yine alırız. Hem kestane kıranımı var yarın.


Sonra yine aynı teyze, Ben Zuz'a muhacir üzümü alırken, çok güzel çok güzel fazla al, reçel yap diye geldin yanıma. Bak şüphelendim artık , yoksa gizli müşterimisin. Var ya marketlerde hani gizli müşreriler, müşteriyi o reyona çekmek için abartılı abartılı davranırlar. Hatta ünlü bir market zinciri ,gizli müşteri ilanı vermişti gazetelere bir kaç yıl önce.

Muhacir üzümü: Elül ortasında çıkar piyasaya. Küçük, siyah kokulu bir üzüm. Dünyada isabella üzümü diye bilinir. Ama Ordu'da muhacir üzümü denir. Asma şeklindedir. Ağaçlara sarılı olarak yetişir. Aslında şıralık üzüm ama Karadenizde sofralık olarak tüketilir. Beykoz köylüleri getiriyor pazara. Ağzımda parfüm kokusu bıraktığı için pek yemem. Ama Zuz eylül girdi mi başlar, üzüm çıktı mı? , gördün mü diye.


Biber alırken burdan alma ,yukarda bir buçuk diye dirsek atıp böğrümü delen teyze, ayol bu gün yaşlı teyzelerin sosyal etkinlik günümüydü.
Birde şu sebze arabalarını kullanmanız için, trafik size kurs açsa. Direk geçiyorsunuz, insanın üzerinden, bi sinyal falan verseniz:))))

Selam size buradan.Öptüm ellerinizden.

Yağmurlu bir gün yaşıyoruz İstanbul'da. Biraz önce , biraz yürüdük çise altında Naziş'le. Eve gelir gelmezde hemen hapşırmaya başladım, sesim değişti.

Şimdi bir kahve vakti.Kalın sağlıcakla.


Düzenleme-1: Bu yazıyı yazdıktan sonra, kahvemi neyin içtikten sonra, girdim mutfağa, ıspanaklı ve patatesli rulolar yaptım. Dondurucuda hazırlanmış iç malzelerim vardı. Zeytinyağlı pırasayı da attım ocağa, peşine bi de çikolatalı yaş pasta taktım. Kendimle gurur felan duyuyorum.

Kızlar tabikide dışardalar:))))

Bu gün de kısa kısa

Daha iyi uyandım bu gün, gece öksürük nöbetim bir kez oldu, gittim gargara yapıp , salonda gazete okudum.

Kalktığımda herkes gitmişti ve kızların odaları, salon toplanmıştı. Sabahın o kör saatinde nasıl yapmışlar anlamadım valla pek bi duygulandım.

Gamse , dün akşam Cumhuriyet resepsiyonundan , bitkin döndü, daha kapıdan girer girmez 10 dk benimle konuşmayın dedi. Sabah çıktı o çıkış, çok yorulmuş. Annem taşın sert olduğunu çalışmaya başlayınca anlayacaksınız derdi. Gamse de anladı ki taş çok sert :)))))

Dün tv karşısında otururken bir atkı örmeye başladım. . Bu kalp Seni Unutur mu? yu izledik karı- koca. Ahh uunuturmu bu kalp seni hiç unutur mu. İşkence sahneleri ilk kez bu kadar cesur , tv ekranlarında. Yaaa bunlar oldu işte bu jenerasyon bunları yaşadı. Bazı sahnelerde ...Sonra da hava soğuktu ve yağmur çiseliyordu .


Bu gün de sadece kendimle takılıcam. Halbuki bu gün Cancan gelecekti, Zuz ve kuzen Oya gelecekti, şantiyedeki işini bitirip Berfu da, çaya yetişecekti ööööf öööf. Şimdi planı Zuz'a kaydırdılar. Cancan'ı çoook özledim. Hatta şu an gözlerim doldu.

Bu gün kızlar yarım gün çalışıyorlar neyseki . Bundan sonraki dört gün de evdeler. Tatil diye gezmeyeceksiniz dinleneceksiniz dedim bakalım bakalım ne olacak .

Hava sıcaklığı bu günden itibaren 6-7 derece düşecekmiş. Dışarda kapalı bir hava var zaten.