Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

15 Kasım 2009 Pazar

pazar yazısı

Son iki yıla kadar ben hiç hastalanmazdım, hastayım bile demezdim. Ama ne oldu bilmiyorum. Anneannemin deyimiyle, yere gayim basmanın zamanı geldi , olsa gerek.

Neyse az buçuk ayaklandım, tıngır mıngır gidiyorum. Sanki darbe almış gibiyim. Bilirim darbe nedir, anlı şanlı iki darbe görmüş olarakdan.

Bana kalsa yarın çıkarım dışarıya da, kesin ültümatom aldım, tüm ev halkından ağız birliği ile. Bu hafta böyle geçecek. Olsun kitaplarımı okurum, orayı burayı karıştırırım. Derya Baykal takılır, atkımı örerim. Bir kaç gündür, yatak odasına mevzilendiğim için, orada da sadece ulusal kanallar çektiğinden , gündüz kuşağı hakkında artık bilirkişi sayılabilirim. Sabah gözümü yemek programları ile açtım, Müge Anlı izledim. Ama insan takılınca , takılıyor ha. Cinayet çözüldü mü?, tanık çıktı mı diye az takip etmedim ha!!

Kayıp Gül bitmek üzere. Bitireyim öyle söyleyeceğim. Simyacı ile başlayan bir serüven bu, devam edeceğe de benzer. Çünkü bu hamur daha çok su kaldırır. Ama geçen gün Derya Baykal'a konuk bir kadınceyiz vardı. Nil Gün. Elinde 15 doları varken gitmiş 1000 dolarlık kursa yazılmış. Kurs bir haftalık. Ama o , bir haftanın sonunda bin doların geleceğini biliyormuş, gelmiş de. Bir banka, 20 yıl önce , biz sizin hesaplarınızda yanlışlık yapmışız demiş ve 5000 dolar göndermiş. Şimdi ben ne diyeyim. Uçtun desem olmaz , kaçtın desem olmaz.


Beni balkon penceresinden maskeli gören karşı komşu, sanırım domuz gribi olduğum haberini yaymış heheheheheheh, hiç görüşmediğim komşulardan bile çok içten sağlık mesajları aldım. Bu gün bir ara balkona çıktım, karşı pencereden biri eliyle hani mükemmel, çok iyisin işareti yapılır ya ondan yaptı. Valla gözlerim yaşardı.

Kızlar iyiler büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperler. Gamsegamse okulda klüp kurmakla ve onların sunumunu yapmakla meşgul. Takı ve düşünme becerileri klubü açacak. Bakalım kaç öğrencisi olacak. Naziş ise Kafkas Derneği çalışmalarıyla çok meşgul bu ara. Dün gece çok geç geldi. Berlin Duvarı yıkılırken Kafkasya'nın kapıları açılıyordu başlıklı bir konferansa katıldı. Geldiğinde biz Kavak Yellerinin sonuna gelmiştik, çok da heyecanlı yerindeydik ama ne dediysek O, bize konferansı anlattı:)))

Bir yazının sonuna daha gelmiş bulunuyoruz. Hadi bakalım siz sağ ben selamet. Şimdi kızımın elceğizleriyle yapıp getirdiği sıcak çikolatamı içmeliyim soğumadan.