Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Aralık 2009 Cumartesi

Bu Cumartesi

BİRAZ BAROK





Çokça Elif Şafak'lı geçti.


dip not.Bir insana, yazarın resmi ne gerek dedik beklerken, resim çektirenleri görünce, ama gördük ki Elif Şafak kendisi teklif ediyor resim çektirmeyi, çok hoştu, çok kibardı. Naziş'le anne kız olduğumuzu öğrenince Anne - kız okuyorsunzu beni çok gurur duydum dedi. Kızkardeşlikle diye imzalamış kitabımı, Naziş'inkini yollarımız tekrar keşissin diye. Aramızda baya bi espri konusu oldu.

Gamse'nin panayırı çok başarılı geçmiş. Okuldaki Alman öğretmenlerin düzenlediği bir panayırdı. Bir adı var ama Gamse gelince sorar yazarım:)))) En az yüz kişiyle birlikte boncuk dizip, broş , kolye bileklik yapmışlar. O ayağıma batıp duran boncuklar meğer bir işe yarayacak , Gamse'ye başka bir heyecan getireceklermiş.
en dip not : yıllarca acaba nerede diye arayıp durduğum, facebooklara bile abaktığım arkadaşımın kuzeni Gamse 'nin okulda öğretmen arkadaşı çıktı. Tesadüf mü? Jale'yi bulma vakti mi? gelmişti.

eeeeen dip not: panayırın adı; Why Not Bazaar mış.

*************************************************************************************

Bu pazar,

Geç kalkmalı, Simitli börekli kahvaltılı. Lodosta savrula savrula yürümeliydi, öyle bir itti ki rüzgar bizi arkadan koştur koştur bir yürüyüş oldu. Nazişli ve kocalıydı yürüyüş. . Yol sohbeti gece izlenilen Tarihin Arka Penceresinden, akılda kalnlardı. Biz yarım bıraktık ama Naziş radyosunun kulaklığını takmış kulağına sabah altıya kadar dinlemiş.

Şimdi keçeler saçacağız etrafa; taçlar, broşlar yapacağız, Çok Güzel Hareketler bunları izlerken.