Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

14 Nisan 2010 Çarşamba

dün dündü... bu gün de bitti...2

Bu günü kendimei safi kendime ayırdım. Yeşil çayımı içerken maillerime, bloğuma falan baktım. Sonra hazır bir kahvaltıya oturdum. Kahve pasta eşlğinde ''SÜT'' izledim. Yumurta- Süt- Bal üçlemesinde Bal'a gelmiş bulunuyorum. Bir paket çekirdek yedim.

Akşam da Gamsegamse ile bir film seansı daha yaptık. Yemek sonrası. Vavieni izledik.

Gelelim düne. Dün okey grubumla bizie toplanıp yiyip içip okey oynayacaktık. Gruba Zuz , Oya ve Evşen de dahil oldu. Evşen bir gece öncesinden geldi. Oya sabah saat sekizde geldi. Kocası işe giderken bırakmış. Zuz da biz kahvaltıyı hazırlarken yetişti. Biz sanki misafir falan gelmeyecekmiş gibi oturup keyif keyif bir kahvaltı yaptık. E tabiki bunda süper kadın benim, yaptığım ön hazırlıkların katkısı oldu. Sonra Evşen'i tüm ayak işlerine koşturarak, mesela masa örtülerini ütüleme gibi:)) her şeyi vaktinde yetiştirdik. Oya, bir iki Ordu yemeği attırdı. Pırasa köftesi ile gönüllerde taht kurdu:). Okeyciler gelince önce bir güzel yedik içtik sonra iki masa kurduk okey oynadık. Zuz ve Oya da hem beni çekiştirdiler hem mutfağı yerleştirdiler. Duyuyorum diyorum banamısın demiyorlar. Ben de bu arada evsahibiyim falan demedim valla aldım başımı gittim okey de.

Misafirler gidince bizim kızlar da okuldan gelip olaya dahil olunca Kahveler yapıldı herkes birbirine fal baktı. Durumlar iyi fallar çıkarsa hepimiz yaşadık. Oya'nın Kocası ve benim Kocito da gelince tam olduk . Benim klavye ve maus yine anarşik oldular. Yorumlarda bazı kayık durumlar oluyor, artık idare edin. Bir iki yerde rastla, valla bile ne demek istediğimi anlamadım:)))) Bi zamazingo var , bazen klavye ve mouse yi görmüyor , ondan oluyor bu karışıklık. Çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz....

Dün akşam iki dizi peşpeşe taktım sonra kitabımla üstüne cila yaptım. Bu ara uyguladığım okuma förmülü, eğer bir de öykü kitabı varsa sırada, önce bir öykü okuyorum ondan sonra asıl kitabıma devam ediyorum. Yani aperatif ve ana yemek meselesi...

İşte böle bişe...

Düzenleme: bu sabah 2009 da göremediğim filmleri izleme etkinliğimin Peri Tozu bölümünü tamamladım. Sabah için iyi bir film oldu. Butterfly vavieni beğenip beğemediğimi sormuştu. Beğendiklerime beğendim, beğenmediklerime beğenmedim diyorum ama bir de arada kalanlar var. Hani, izlediğinize pişman olmazsınız ama izlemezseniz de bir kayıp olmaz , kitap konusunda da böyle olur. İşte böyle bir şeydi.

Bu gün Cancan geliyor. Macera dolu bir gün bizi bekliyor. Cancan için hazırlanan program da koru da karga kovalaca ve top oynama, yemekte ise yayla çorbası, sebzeli somon , muhallebili pasta var.