Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

8 Eylül 2010 Çarşamba

mis gibi tertemiz evimle,
ütülemeye üşendiğim kırışık tüllerimle( belki sabah ütülerim, belki de sabaha kadar açılır dimii)
etli nohut yahnimle
düğün çorbamla
tavuklu pilavımla
mercimek salatamla
patlıcan ezmemle
hazır kuvvet dondurucuda bekleyen köftelerimle
zeytinyağlı barbunyamla ve yedi mahalleye yetecek kadar güllacımla
ve yeni boyanmış saçlarımla
acıyan serçe parmağımla
kızlarımın , misafirler gelene kadar bitirmeyeceğini umduğum çikolatalarımla,
ben hazırım bayram, gelebilirsin artık...

BAYRAM YAZISI

Dün gece yatmadan önce Ataletin yazısını okudum... yorum bile yazamadım.. yattım. Yattım da bu sefer benim bayramlar resmi geçit eyledi gözümün önünden... uyudum uyandım onlar.

Önce Ordu bayramları var... Sini sini baklavaların fırına gittiği... Behice Teyzenin muz likörü... Lacivert kadife Jile... içine annemim ördüğü portakal rengi ajurlu bluz... jilenin yaka cebi; bluzun örüldüğü iple çiçek işlenmiş... Nenenin yastığının altında çıkarıp verdiği sarı yirmibeşlik... Dedenin verdiği demir iki buçuk lira... o zaman bozuk paraya demir para dermişiz mesela biz çocuklar...
Sonra İstanbul bayramları... Kumburgaz... demek ki bayramlar yaza gelmeye başlamış. Hoş Annem kışında ne çok severdi orayı... Sahilde yürümeyi, dalgaları .. gelen tek tük komşularla yaz dışında buluşmayı ben de severdim.

Sonra sonra bizim Niksar bayramları var... Evin önünün otoparka döndüğü... komşuların şaşkınlıkla izlediği... Günler öncesi iki buzdolabının ağzına kadar yiyecekle dolduğu... İstanbul'dan arkadaşlarımızın... Bursa'dan Zuz'un ne kadar arkadaşı varsa toplayıp geldiği... Ordu'dan erkek kardeşim Metin ve ailesinin geldiği... ev de iğne atsan yere düşmeyecek günlerin yaşandığı..

Sonunda tekrar İstanbul Bayramları... Karı-Koca ikimizinde tüm ailesi burada olunca yine kalabalık bayramlar... çalan ziller ... telefonlar... Hatırlıyorum da bir kez bayramda tatile gittik biz... Kocam telefon açıp bi yer seç bu bayram bi yere gidelim demişti de kapodokya demiştim..O bayram çok güzel bir Kapodokya gezisi yapmış, gezinin içine Kayseri'yi de katmıştık hatta... Onun dışında tabii, -Ordu'ya gidişler hariç-bayramlarımızı evimizde geçirmeyi tercih ettik hep.

Bir bayram daha geldi, referandum havasında geçecek biraz ama... daha nice bayramlar olsun... mutlu sağlıklı ... hep sevdikler arasında...

Mutlu Bayramlar hepinize hepimize
Yazacak bişey olmasa... zaten yazasım da olmasa...