Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

1 Ekim 2010 Cuma

Uyurken öyle bir sıkmışımki dişlerimi, uyandığımda kulaklarım ve boynum ağrıyordu...Çene kaslarım gevşesin diye sakız çiğnedim.Halbuki dün oldukça relax bir gün geçirdim... Sadece yattım kitap okudum... Yemek bile yapmadım...bu akşamda yemek yemeyelim dedim. Şaka tabiki, dolap yemek doluydu:))

Akşam Fatmagül'ü izledim. Vedat Türkalinin hikayesi... başı belli sonu belli...ama değişsin istiyor insan izlerken bir kurgu izlediğini unutarak... abi yengeye bi tane çaksa ...e hani şiddete karşıydım ben... tamam yenge istisna:))Ama yenge de yenge yani... vermiş hakkını ... Tüm Türkiye'nin nefret ettiği kadın yazıyordu gazetede:)

Fatmagül'den sonra Türkan'ı izledim... Türkan Saylan'ı bilmeyen kaldıysa böylece öğrensin... bu açıdan çok izlensin istiyorum bu dizi... şu an raiting sıralamasında üçüncüymüş... Bu tür haberleri bizim Gülden'den alırım... Çünkü iki oğlu da dizi ekibinde... Mesela Fatmagül'ü mutlaka izle diye beni tembihler:))

Ayfer Tunç'un Yeşil Peri Gecesini okuyorum...önce Haliçdeki Simonlara başlayacaktım ama Kocam kaptı... hiç soluklanmadan okuyor... ah bi de bana anlatmasa:( Yeşil Peri Gecesi başlanınca hemen bitirilecek bir kitap...Ayfer Tunç su gibi yazıyor. Yazım dilini çok seviyorum.Bir de ben filmlerdeolsun, dizilerde olsun ya da kitaplarda , geriye göndermeleri hikayeleri seviyorum. Bu kitapda da bol bol geriye dönüşler var.

Bu gün evdeyim ama akşamı için çok güzel bir programım var... Zeya, Ebrucuk ve Nalanla birlikte Zuz'un yaptığı likörlerin tadına bakacağız... Ha bu arada sevindirici haber Nalan yeniden yazmaya başladı, darısı Ebrucuğa...Ebru ziyan olmasın İzmir -İstanbul hattında biriken hikayeler...