Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

7 Kasım 2010 Pazar

Kitaplara dokunmak

Bu bir mim yazısı... Ta Japonya'dan geldi... Serrose mimlemiş. Öyle güzel bir mim konusu ki...
Şöyle bir açıklaması var...

"Kitaplığınızın karşına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin. Şimdi gözlerinizi açın. Bir kitap seçmiş durumdasınız. O kitabı satın aldığınız ya da hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın. Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu! 55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın. Daha sonra siz de arkadaşlarınızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.

Mim Kuralları:
- Mimlenenler mimi cevaplamak zorundadırlar, mim bozulamaz.
- Mimin bozulması teklif dahi edilemez.
- Mim yalnızca 3 kişiye gönderilebilir.
- Karşılıklı mimlemeler yasaktır.
- Mim, her bir blog için sadece bir kez cevaplanabilir.
- Mim kurallarının ilk 6 maddesi değiştirilemez.

Evet ben aynını yaptım... ama kendi kitaplığımda değil Naziş'in kitapları arasında gezindim... İyi de oldu...eve ilk geldiğinden beri göz atmayı istediğim kitaba rast geldi ve tüm sabahımı onunla geçirdim. Ara ara yatakta tv izlemekte olan Kocamın yanına gidip , ilgimi çeken şeyler hakkında Onu da bilgilendirdim:)) Sayfa başlığımda da vardır Güzel bulduğum, gördüklerimi duyduklarımı okuduklarımı paylaşmassam okumuş gibi görmüş gibi yaşamış gibi hissetmem kendimi. Can çıkar huy çıkmaz sözü boşuna söylenmemiştir... Neyse gözlerimi kapattım yukardan şağı elimi gezdirdim elim kaygan bir cilt kapağınan rastladı, acep Recep bu ne diye çektim ki '' SEMBOLLER VE İŞARETLER'' kitabın adı...alt başlığı ise'' KÖKENLERİYLE VE ANLAMLARIYLA BİNLERCE YILLIK GÖRSEL BİR YOLCULUK''



K
itap bize öncelikle işaret ve sembolün ayırdına vardırıyor... İşaretler bize , hemen o anda önem taşıyan basit bir mesaj iletir...Semboller ise bir fikri temsil eden görsel bir imge ya da işarettir.

Kitabı Kathryn Wilkinson yazmış... Daha çok görsel bir kitap olduğunu söyleyebiliriz...2000den fazla işaret ve simgenin anlam ve kökenlerini keşfedip sırlarını çözebileceğiniz bir kitap... Bu sayede Naziş'in bazı sembolleri neden çok sevdiğini ve üstünde taşımayıda sevdiğini öğremniş oldum... Mesela Nazlı'nın çok sevdiği daire içindeki Pentagramın dördü hava su ateş ve toprak olmak üzere elementleri beşincisi de ruh anlamına gelen eteri simgeleyen beş köşeli yıldız olduğunu ... dairenin birliği simgelediğini... sembolün tümününde beden-ruh bütünlüğünü temsil ettiğini bilmiyordum...Gerçi ben bu sembolü niye bu kadar seviyosun dedikçe Naziş anlatıyodu ama şimdi daha iyi anladım:)) Kitapta nümerolojiden Astrolojiye, Yaradılış öykülerine...Melekler ve Cadılar bölümüne, Vudu Ayinlerine...Giyim Kuşam Kültürüne...Mücevherlere ... Masallara...Rüyalara... Simyaya .. Kabalaya kadar ne ararsanız var. Mesela herkesin bileğinde olan kırmızı ip bileziğinin bir Kabala inanışı olduğunu biliyormuydunuz... gerçi bunu bir çok kişi bilir sanırım...Kabalistler kırmızı yünden bilezik takarak kötü enerjiden korunacaklarına inanırlarmış ... köt6ü enerjinin sol el tarafından girdiğine inandıkları içinde bilezik sol ele takılırmış...Masallar bölümü ise ayrıca ilgimi çekti. Kırmızı Başlıklı kızda kurtun büyükanne ve çocuğu olduğu gibi yutması ve karnı yarıldığında onların canlı olrak çıkması masumiyet ve yeni hayatın ortaya çıkması biçiminde yorumlanmış. Bu kitaba bir dalın dışarı biraz zor çıkarsınız. Şimdi asıl göreve dönelim 55. sayfa ... daha önce de bir 55 kelimelik kısa hikaye mimi vardı , ben şimdi işaret sembol falan daldım ya bununaltında da bir şey arayabilirim:))

Kitabın 55. sayfası hayvanlar bölümü , paragraf düzeni yok...Erkek geyik sembolü açıklanmış... Erkek geyik Bereketin güneşle ilişkili simgesiymiş. Avlanma ve ilahi sembolizmle ilişkiliymiş.Çatallı boynuzları Yaşam Ağacı ve yenilenmeyi temsil ediyormuş ve armacılık sanatında sık görülürmüş.

Kitabı birlikte almıştık, Alkım'dan... Biraz pahalı bir kitap ama çok şık ciltli ve de ele alınan konunun hem görsellik hem açıklayıcılık açısından hakkını vermiş...

Şimdi sanırım bir de birilerini mimlem gerekiyor... Önce Butterfly diyorum ki Asis artık sessizlikten çıksın...
Sonra Balkahvecim ve de Gümüşay diyorum... Onlar da tiyatro kadar güzel anlatırlar bu Mimi biliyorum...

Not: Yaşamdan Dakikalar artık tv8 de yayınlanıyor. Bu günkü konuklar Fazıl Say ve Arif Sağ'dı ve doyumsuz bir sohbet oldu... şiirler, türküler, Fazıl Say'dan Piyano dinletileri, Sunay Akın'dan yine çok ilginç anekdotlar ve kitap tanıtımlarıyla ... Çayımı tostumu aldım geçtim tv karşısına bir keyif bir keyif izledim... Bu hafta sonu kızlar seminerdi falandı filandı derken evde olamadılar. Koca ile ben de free takıldık kahvaltı konusunda:)).