Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

25 Şubat 2011 Cuma

Gökyüzü Üzerinde Üç Metre

Haftanın son çalışma günü sabahı...tabi bizim ev için:))cumartesi çalışanlarına sözüm yok. Ben hiç cumartesi çalışmadım ama cumartesi günleri okula giden gruptanım. Ortaokul bitene kadar biz cumartesileri yarım gün okula giderdik. Sonra kalktı bu....Hatırlayanlar var mı? yani benim gibi fi tarihinden kalanlar diyecektim. Cumartesi yarım gün giderdik bir de çarşamba günü yarım gündü.

Dün, gündüz saatlerini kuaförde geçirdim... Saçlarıma renk oturtması yaptık. Bu patates oturtmaya benzemiyor. Bu saçlar ömründe yıkanmadığı kadar yıkandı dün. Bi sene yıkamasam yeridir:) tam o iş bitmişti ki hadi bi kaç da pırıltı atalım dedik . Geçen seferkinden çok daha memnun döndüm eve. Geldiğimde aç kurtlar gibiydim yalnız. Bi de orada çaydı kahveydi derken iyice acıkmışım. Kızlar eve geldiklerinde yorgunlukta ölüyolardı. Dün okulda Faşing vardı. Okul Alman ekolü olduğu için iki yıldır da Alamanların kültürünü öğreniyos..Üç yıl Musevilerin ıcığını cıcığını öğrendik şükürler olsun. İki yılda İngilizlerle haşır neşir olmuştuk. Dünya vatandaşı olmamıza ramak kaldı ...

Akşam tam bir dizimania yaşadım. Önce 19.45 de başlayan Mazi Kalbimde Yaradır'ı izledik. O bitti ...hiç reklam girmiyor...biter bitmez Fatmagül'ün özeti bitmişti ona devam ettik... ben üstüne bir Türkan çaktım ...aniii bir kahveyle kafam yerine zor geldi. Sonra okunacak kitaplar arasından hafif bir şey seçtim. Yeni kitabım'' GÖKYÜZÜNÜN ÜZERİNDE ÜÇ METRE''...112.sayfaya kadar anladığım bir İtalyan ailenin günlük yaşamı gibi....çocuklar okullar, okuldaki ilişkiler...ebeveynler...onlarla ilişkileri. Kolay okunan, kalın olmasına karşılık elimde fazla sürünmeyecek bir kitap gibi. Grace müzikali gibi...Dirty Dancing gibi...romantik İtalya sokaklarında dolaşmak gibi bir kitap bu...yer yer komik yer yer hüzünlü.
Bu kitabı alış nedenim, bu kitabın yayınlanma süreci
Yıl 1992. Federico Moccia bir hikâye anlatmaya karar veriyor. Gençlik, eğlence, umut, aşk, arkadaşlık ve hayalkırıklıkları ile dolu günlerinin içinden geçen bir hikâye bu. Eserini birçok yayınevine gönderiyor. Çoğu cevap vermiyor, diğerleri ise 'yayın tarzlarına uymadığını' söylüyor. Ama yazar romanına inanmaktan vazgeçmiyor.

Hikâyesini seviyor ve paylaşmak istiyor. Kişisel imkânlarını zorlayarak, Ventaglio adlı yayınevine kitabın 3.000 kopyasını bastırıyor ve bu kopyalar çok kısa bir sürede tükeniyor. Basılı kopyalar bitince Gökyüzünün Üzerinde Üç Metre senelerce Romalı gençler arasında fotokopisi çekilip yayılarak, gerçek bir kült haline geliyor. Sadece gençler değil, ebeveyn ve öğretmenler de çocukları ve öğrencileri tarafından kutsal bir obje gibi saklanan bu kitabı merak edip okuyorlar

.

Bu gün yemeğimiz var, evimizde iyi kötü idare eder işte... Karşıya geçecektim hava çok kötü. Ya böyle havalar beni durduramazdı biliyosunuz da bu yıl dizim biraz arıza çıkarttığı için , kendimi frenliyorum.Yakın çevre programı yaparım belki. Belki de en iyisi ev de yatıp, yuvarlanma...çay , kahve kitap filim etkinliği yapmak en iyisidir.


.

7 yorum:

  1. Ben de o dinazorlardanım, hani cumartesi ve çarşamba yarım gün okula gidenlerden. Hatta niyeyse yer etmiş kafamda cumartesi günkü dersimiz Yurttaşlık Bilgisiydi. Çarşambaları da saat 2'de kapalı sinemada kadınlar matinesi olurdu. Annemle henüz okula gitmeyen kardeşim hak kuşu gibi beni beklerlerdi. Ben de eve gelip çantayı fırlatırdım, hemen sinemaya giderdik. Çocukluğun sorumsuz, güzel günleri...

    YanıtlaSil
  2. Ben tam ilk okula başladım cumartesileri tatil oldu,
    ne şanslıyım di mi?:)))
    Sevgiler Lale'cim kocaman:)

    YanıtlaSil
  3. Ben ilkokulda çok kısa bir süre c.tesi öğlene kadar okula gittim. Ama tam gündü okulumuz. Oğlen eve gelir yemek yer sonra yine okula giderdik. Hayatımın en mutlu en huzurlu hatırladığım dönemleri. Sohbet eder gibi yazmanıza bayılıyorum. Sanki bir arkadaşınla bir kaç dakika kahve içip konuşuyormuşuz gibi hissettiriyorsunuz.Okuduğunuz kitap ingilizlerin klasikleri gibi bir italyan klasiği galiba.Hoşuma gitti. Severim klasikleşmiş herşeyi.

    YanıtlaSil
  4. Ay siz o kadar yaşlı mısınız Lale Hanım, ben ilköğretimden mezunum da, cumartesi dersi falan hatırlamıyorum:))
    Ben de dün davet edildiğim gezmeyi kafamdan iptal ettim bugün, sabah diz ağrısıyla uyandım çünkü ayrıca hafif kırıklık da var en iyisi ben de yatıp yuvarlanayım bugün evde. Hem gittiğim yerde adak pilavı gibi bişey olacaktı, diyetli halimle biri yer biri bakar olmasın:))
    Hadi güzel bir gün dileğiyle...

    YanıtlaSil
  5. Kitabın çıkış hikayesi çok hoşmuş,demek ki inandığın sürece her şeyi elde edersin cümlesi bir daha haklıyor kendini :)

    YanıtlaSil
  6. kankimmm
    tam dizi gecesi olmuş gerçekten de
    evet haftanın son gübü kafam kazan gibi duruyorum öleeeee :))
    yazacaklarımı bile karıştırdım işte sen düşün nasılım
    yarın bir dinleneyim ben en iyisi :)
    öptüm seni çokkk

    YanıtlaSil
  7. valla dun benim de fatmagul gecemdi evde cıt cıkartmadan izledim nedense pek bir seviyorum diziyi avrupa yakaısından sonra tek muptela oldugum dizi oldu:)bir kitap onerisi daha yaşasın hemen bir göz atayım...sevgilerimle

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))