Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

25 Ocak 2011 Salı

Tam ütü masasını açmış, Newyork Newyork 'da Liza Minelli şarkıları ve dansları eşliğinde gömlekleri ütülemeye başlamıştım ki telefonum çaldı...günün rotası kaydı...Berfu; seni almaya geliyorum, Zuz'a gidelim dedi... Hiç itiraz etmdim,ütünün fişini çektim, Liza'ya başka zaman dedim... Dolaptaki , tavuk suyunun içine bulguru saldım, dün akşamdan kalan kızarmış köftelere salçalı su yapıp salçalı köfte kılığına soktum...Koca kişisini arayıp by by baby...akşam geç kalmam ama yemek hazır dedim:))Berfu geldi...Zuz'a gittik... fırından gelen şahane yemek kokuları içinde eve girdik... Birimiz masayı hazırladı, birimiz salatayı yaptı derken şahane bir öğlemsi ilkindi yemeği yedik... Yemeğimizi yerken Michael Jackson'un ölümünden biraz önce çekilen belgeseli izledik...Bulursanız mutlaka ama mutlaka izleyin şahane...Adı; This is it
O sırada durup dururken bir akşam organizasyonu çıktı karşımıza ve akşam eve dönemedim:)) Zuz , ebrucuk ve ben Zeya'ya da toplandık...Zeya bize ayak üstü şahane soslu bir makarna yaptı... Ne kadar ne kadar çok derken makarnayı bitirdik...Sohbet sohbet , bi sürü yeni plan derken baktık ki saat gecenin biri olmuş... Hadi dağılalım dedik...

Eve gelince Zuz'la oturduk, saat dörde kadar yemekteyiz programı izledik...Gözlğümü yanıma almadığım için kitap okuyamadım...

Şimdi Zuz hanım halen uyumakta ben de Berfu2nun beni alıp eve bırakmasını beklemekte , yeşil çayımı içmekte ve sizlerle yarenlik etmekteyim nası ama...