Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Haftanın ilk günü nasıl geçti diye sorsalar işte öle derim...Okuduğum kitabı yarım bıraktım daha doğrusu geceleri okumamaya karar verdim.Naziş'in tavsiye ettiği kitap tabi ki cinli perili olacaktı::)) İzlediğim film de yarım kaldı çünkü; ikinci cd bozuk çıktı. Nasıl da özenmiştim Colin Firth ve Julien Moor'lu The Single Man izlemeye. İkisine de bayılırım... Hele Colin Firth'i, Bridge Jones'un Günlüğünde giydiği o geyikli kazağıyla gördüğümden beri:))Bunu da bin kere yazdım belki... Bu akşam Murat Gülsoy'un ''Bu Filmin Kötü Adamı Benim'' e başladım. Şu an 40 sayfa falan okudum...Yazarın okuduğum ilk kitabı, bakalım senkron tutturacakmıyız...

Bu akşam çok takdire şayan bir olay gerçekleştirdim. Aakşam yemeğini yedikten sonra, kuruldum teelvizyonun karşısına hem Survivor izledim Hem de bir tencere dolusu etli yaprak dolması sardım .Survivorda favorim Nihat...Ne yani, adamın felsefesi var, bir kere... Bir sürü de atasözü öğrendim ondan. Mesela; atın üzerinde sinek olacağına at ol, gibi. Asena'dan ne öğrendim, , Pascal'dan ne öğrendim. Kaç yıldır Beşiktaş seyircisi, Pascal bizi diskoya götür diye slogan atıyo da bi kişiyi bile götürdü mü?Hah gaza gelip diskalifiye de oldu zaten. Nihat'dan öğreneceğimiz daha çok şey var. Sonra adam kadınları bir takdir ediyor ki... Bir kadının karşısında ben kim oluyorum ki dedi dün akşam, imparatorlar, krallar dize gelmiş önlerinde de... Bknz; Hürrem:)

Yarın hava güzel olsun istiyorum...