Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

2 Ağustos 2011 Salı

Ramazan yazıları 2

Benim ramazan planın, sahura kadar oturmak , iftara kadar yatmaktı ama,henüz uygulamaya geçiremedim. Erken kalkmalara alışkın bu bünye laf anlamıyor ki. Sabah olunca plink diye açılıyor göz kapaklarım. İnsan biraz uyku mahmuru falan olur dimi yok.Yatakta biraz debelenip kalktım.Akşamdan ıslattığım nohutları , ocağa koydum.Pilava, çorbaya , şuna buna lazım oldukça kullanılmak üzere dondurucuya konulacaklar.
Ev hala tatilzede...hala kuruyan çamaşırlar var. Kocam sizle dünyanın öbür ucuna bile giderim ama şu nbavullarınız olmasa dedi. Eskiden bir büyük bavula sığar giderdik tatile.Şimdi kişi başı bir bavul. Dönüşte de ; giyilsin giyilmesin bavula giren her şeyin yıkanması var.

Okuduğum kitap ''Kazım Karabekir'in Gözüyle Yakın Tarihimiz''. Üzerinde günlerce konuşulabilir , tartışılabilir. Gamse'nin bir huyu vardır, başladığım kitaba başlar. Geçen gün tam kitabımı alıp yatağa giricem , alıcı kuş gibi odaya daldı, kitabı kaptı gitti.Hasbinallah dedim, okuyacağın bi sürü kitap var. Yok, bunu merak ettim dedi. Gece uyuyorum-anneee diye bir ses, hemen anladım.Kitapla ilgili dimi dedim.Yarın konuşalım,derin mevzu dedim.Sabah ilk iş kitaptan konuştuk.Kitabı bitireyim, araştırmalarımı yapayım. Sonra yazacağım.

İyi bir gün olsun...Bir kaç gün serinleyecekmişiz haberiniz olsun...