Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

4 Ağustos 2011 Perşembe

Ramazan yazıları3

Havada ramazan'ın verdiği bir rehavet var sanki...Bir zamansızlık söz konusu...geçen akşam hadi yatayım dediim meğer saat iki buçuk olmuş. Yani sahur olmuş. Bir daha yatmayınca , hadi sahurdu, masada sohbetti, tv izlemeydi derken sabah olmuş. Ertesi günü hepimiz sersem sepelek geçirdik. Ve gün saat 48 saatmiş gibi geldi bize.

Okuduğum kitaplardan söz edesim var ama yazasım yok:) böyle bir dengesiz kişilik sergilemesi içindeyim.Bu gün Zeya'nın yazısını okuduktan sonra , baş ucumdaki ve de ayak ucumdaki kitap kulesinin bir an önce erimesi gerektiğine karar verdim. Elif Şafak'ın yeni kitabı ''İSKENDER''İ çok merak ediyorum ama kapağı o kadar itici geldi ki tarifsiz. Firarperest'in o şirin kapağından sonra bu iyi gelmedi bana...

Gündüzleri Çocuklar Duymasının tekrar bölümlerini izliyorum. Kızlarla tüm kanepeleri koltukları kapışıyoruz. Karşılıklı seriliyoruz. Bir kanepe var ki, Kocamın da, Gamsenin de benim de en favori kanepemiz. Tam balkon kapısının yanında ve tvnin tam karşısında ve de önünde sehpa olması dolayısıyle çok cezbedici...Naziş kendi köşesine çekiliyor, kitabını laptopunu, içeceğini eline alır bu yazın limonata kışın sıcak çikolata şeklinde olur, kimseye karışmıyor. Ama biz üçümüz bir devinim içindeyiz :)Bir balkona çık, bir içerilere git , kanal değiştir...

Aydın Boysan'ın oynadığı reklamı izlediniz mi?Masaya yumruğunu indirmesine bayılıyorum. Bir de Şahan Gökbakar'ın öztürkcell reklamları. Her seferinde gülüyorum.

İftara artık bir çeşit yemek yapmaya karar verdim. İftariyeliklerde olayı bitiriyoruz karıkoca...Geçen akşam Gamse'nin börekçi arkadaşı)Fatma ; bize iki tepsi börek getirdi. Jambonlu mantarlı ve pastırmalı sucuklu, kaşarlı ve közlenmiş biberli.Hemen dilimlere ayırıp dondurucuya attım. Sıkışca hemen iki üç dilim çıkarıp ısıtıyoruz. Fatma , liseden sonra iş hayatına atıldı ve babası onaPanbörek'in bayiliğini aldı. Bu da en çok Gamse'ye yaradı.Özellikle zeytinyağlı dolmalarının dibine darı ekiyor. Bakınız şekil 1.a
Kızlar iki hafta sonra seminer dönemine girerek , bir ölçüde iş başı yapıyorlar. Geç giderler , erken gelirler, arada gitmezler ama sonuçda zil çalıyorYani ördek suya daldı zil çaldı. Onların zili çalınca , ben daha özgür olacağım tabi heheheh...Nereye gitemeye kalkasam mırın kırın ediyolar sonra da akşam program yapıp kendileri kaçıyor.

Şimdilik bu kaa