Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Ağustos 2011 Perşembe

Ramazan yazıları 7

Dün geceki hüznüme iyi geldi bu heryerleri yıkayan yağmur. Yağdı da yağdı... Sahurda yemek mi yesem , yağan yağmurumu izlesem şaşırdım. Umarım davulcu korunaklı bir yer bulmuştur kendine...Ben size davulcumuzdan bahsettim mi ? hiç... Ben çocukluğumdan beri sahura davulla kalkmamıştım. Nasıl çalıyor anlatamam, hem güzel çalıyor gerçek bir davulcu yani hem de o nasıl bir çalmaksa kalkma da, uyanma da göreyim... Zaten davulun sesini duymazsanız arabaların alarmlarının sesine mutlak uyanırsınız... Bir de onlar çalmaya başlayınca şenlik başlıyor. Tutanı tutmayanı , çoluk çocuğu herkes uyanıyor. İlk duyduğumda beş on davulcu birlikte geziyorlar sandım ama yok tek kişilik ordu.



Bu gün hava serinleyince hemen bir kış mönüsü geldi aklıma... Güveçde sucuklu kuru fasulye ve pilav...Minik biber turşumda var...Nazlı nefret eder ama kızlar zaten dünden beri Zuz'a kamp kurdular. Ben de gidecektim amam iftar ve sahur olayı aklıma gelince vaz geçtim.


Dün akşam yeni bir dizi başladı. Aşağı yukarı Yemişliler... BKM oyuncularının...Senaryosunu da kendileri yazmışlar...Sani eski Zeki Alasya-Metin Akpınar filmlerini hatırlattı.Başka bir dizi haberi de; Selvi Boylum Al Yazmalım dizi olmuş. Aynı Yaprak Dökümü ve Aşk-ı Memnu gibi modernize edilmiş. Veee Kıvanç Tatlıtuğ ve Uğur Gülsoy'un Kuzey ve Güney'i geliyor. Kadın oyuncu seçilirken , kim olduğu nönemli değil denmiş. Ne kadar incitci.. Umarım utanırlar.

Şu anda gökyüzü kapkara oldu birazdan iyi bir yağmur inecek sanırım.


Şimdilik bu kadar, ben artık iftar programı hazırlıklarına konsantre oalayım.