Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

26 Aralık 2011 Pazartesi

Yeni YIl Sevinçleri

Yeni yıl yaklaşırken sevinçleriyle, iyi dilekleriyle, ışıl ışıl caddeleriyle, her gün kapı çalan postacısıyla, ağaçlara asılan apon fenerleriyle, her köşe başında rastladığımız kokina satıcılarıyla geliyor. Sanki bir devir teslim töreni gibi...

Hepinize hepinize çok teşekkür ederim...Tüm iyi dilekleriniz, hayatıma kattığınız renkler için...

erken yeni yıl kutlaması

Dün geleneksel erken yeni yıl kutlamamızın 6.sını yaptık, Zeya'nın evinde...Blog maceram başlarken buralara geleceğini hayal bile edemezdim. Dün otururken sanki 6 yıldır değil ezel ebed tanışıyormuyuz gibiydik...Benim daha Zeya'nın evine girer girmez, çayı demlemem, dolabı açıp kendime beğendiğim bardağı seçmem...Aaa bu uğur böcekli bardakları sana Gamse almıştı değil mi?,demem O'nun da tabaklarını da Vedat'ın Annesi almıştı demesi sanki Zuz'un evindeymişcesine rahatlığım bana yine blog yazmaya başlamamın hayatımda yaptığım en iyi işlerden biri olduğunu bir kez daha hissettirdi.

Zeya ,Elçin'in de yardımıyla şahane bir mönü hazırlamıştı, benim diyet yemeğimi de unutmamıştı...

Diyete başladım başlayalı en leziz yemeğimi yedim. İglonu Ege çuprasını hiç denememiştim.Hemen hazırladı ve salatamın üstünde servis etti.Böylece benim de diyet listeme katıldı...Ve o sayede dün bile diyetimi bozmadım. Ece'nin getirdiği, İpek Hanım'ın bizim için özel hazırladığı profiterollü o şahane pastanın sadece tadına baktım ve bir parmak ahududu şarabı içtim.Tüm kaçamağım bu...Bu arada Ece'nin ve Zeya'nın doğum gününü de kutladık.

Ebru'nun düzenlediği hediye çekilişinde bana Magisa'nın aldığı hediye çıktı...Hediyeme bayıldım. hem hediye edip hem de aklına sokmak gibi olmasın ama gece acaba gelip seni boğar mı? diye beni korkutmaz mı;? yok yapmazlar, onlar düşmesin diye kitaplarımı tutarlar sadece değil mi?:((Şaka bir yana hediyemi çok sevdim ,kitaplığıma da çok yakıştı...Magisa boşuna beni korkutmaya çalışma:))

Akşam çıkışta, Ebru ile Cadde'de uzun bir yürüyüş yaptık. Havanın serinliği sokakların, Cadde'nin ışıllığı çok hoşuma gitti. Ebru'dan ayrılınca eve dönüp O Ses'in ikinci yarısına yetiştim. Bu eleme bölümünü sevmedim. İlki çok keyifliydi.Gece kitap okudum ,bir baktım sabah olmuş.

2011'in bu son haftası hepimiz için çok güzel geçsin iyi bir veda olsun...Bizi arkasından kötü kötü konuşturmasın:))