Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

25 Ağustos 2012 Cumartesi


Bazı insanlar, bazı mekanlar, bazı yemekler, bazı şarkılar, şiirler vardır insana kendini iyi hisettirir... Bir kitap okudum , kapatınca kendimi iyi hissettim, okuduğuma sevindim, okumasam üzülürdüm dedim... Marc Levy'nin ''Gölge Hırsızı'' adlı kitabından söz ediyorum.
Okul değiştirmiştim lise yıllarında hem de kazık kadardım ama orada ki çocukla aynı duyguları hissetmiştim ve benim Annem ve Babam da herşeyin daha iyi olacağını söylemişlerdi. Harika arkadaşlarım olmuş, hayatımın en maceralı günlerini , yıllarını yaşamıştım orada...Ben de gölgelerimi kovalar bir zıplasam üstüne basabileceğimi sanırdım.Güneşin konumuna göre uzayan, kısalan gölgelerimin peşinde koşardım hep. Ve Gamse ile hep gölgelerimizin resmini çekeriz. Bu kitapta kendimden o kadar çok şey buldumki...Çook ama çok sevdim Marc Levy'nin bu bir anlamda Çocukluğa veda romanını... Ve hemen bugün gidip bir Marc levy kitabı almak için sabırsızlanıyorum..

Kitap bittiğinde o kadar hoş duygular içindeydim ki hemen Ayşegül'ün hediyesi ''Büyük Saat'' i aldım elime, Turgut Uyar -turnam- dedi ben -turnam - dedim... Bir kaç şiir üst üste çaktım. Pek hoş oldu ruhum...En son'' Göğe Bakma Durağı''nı okudum yeniden kafamı kaldırdım göğe baktım yeniden yeniden sonsuz şükürlerle...Edip Akbayram'dan '' hava nasıl oralarda''yı dinledim... Güzel olsun oralarda dedim, fındıklarım kurusun:)))harmanda kalmasın...


Bundan birkaç yıl önce, Patara'da kızgın kumlar ayaklarımızı yakmasın diye ahşaptan yapılmış yürüyüş yolunda yine de ayaklarımız yana yana hoplaya zıplaya yürürken çekildi bu resim Gamse ile... Ne güzel bir gündü. Dalgalarla boğuşmuş, Caretta Carettaların yumurtlama alanlarını incelemiş çok ama çok eğlenmiştik. Gamse'nin üzerinde kırmızı , yeşil bir elbise vardı ve ben ona gün boyu karpuzum karpuzum demiştim. Naziş, Neslihan ile Bodrum'a gitmeyi seçmişti.

Bu kadar cumartesi yazısı


7 yorum:

  1. lale merhaba,hülya ben..size bir şey sormak istiyorum,belki haberiniz vardır diye..sizin bloğunuzu okurken bir dilim sohbet bloğunu keşfettim..siz de bahsedersiniz hep zero diye..sonra zero nun yazılarını hep takip ettim..ama epey bir süredir ses soluk çıkmıyor..bu sefer meraklandım...yazardı çünkü devamlı..siz hiç haber alabildinizmi acaba?umarım herşey yolundadır..sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  2. Zero bir süredir Datça'da...Aslında yazılarında söz ediyor ama...Bizim Zeromuz aynı zamanda bir mutfak şefidir.Datça'da sürdürüyor bu macerasını şimdilerde...
    Ben selamlarınızı iletirim çok memnun olacaktır.

    Sevgiler benden

    YanıtlaSil
  3. Benim de kitaplığımda duruyor kitap:) şimdi ne okusam diye düşünüyordum bu kitabı okuyayım bari:)
    Yine verimli bir haftasonu geçirmişsin:)
    Öperim

    YanıtlaSil
  4. Kitabı merak ettim doğrusu listeye ekledim.

    YanıtlaSil
  5. Çok merak ettim; yıllardır kitaplığımda bekler bu kitap hemen başlayayım bari Lale.
    Keke Gerçek Olsa adlı bir romanı vardır yazarın, çok sevmiştim okuyunca, okumadıysan öneririm sana, bir de yine kitaplokta bekleyen Dostlarım Aşklarıım var onu da okuyayım bari :))

    YanıtlaSil
  6. Böyle kitap paylaşımlarını görünce, sizin o kitabı bitirdiğinizde hissettiğiniz mutluluğu hissediyorum. Bakın ne kadar da teşvik edici olmuş, kaç kişi hemen okumak üzere harekete geçti. Kutluyorum sizi.

    YanıtlaSil
  7. ben de gölgesini kovalayanlardanım :) ne güzel şey çocuk olmak.. kitabı en kısa süre içinde edineceğim.

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))