Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

2 Ocak 2012 Pazartesi

Ben bu gün

bu filmi izledim çok beğendim...Jack Nicholson ve Morgan Freeman iki kişilik bir show yapmışlar neredeyse... Bucket List... Yani ölmeden önce mutlaka yapılması gerekenler listesi...Türkçe adıyla Şimdi ya da Asla... Hayatlarının son günlerini yaşayan iki adam, aynı hastane odasını paylaşırlar... biri; bir araba tamircisi, diğeri; çok zengin hatta yattığı hastanenin sahibi... Aynı odayı paylaşmalarının nedeni. Hastane sahibinin , işletme politikası... hastane tatil yapma yeri değilidir ilkesi... Ama bir gün kendisi başka bir hastayla aynı odayı paylaşmak zorunda kaldı...Birinin listesi birinin de bu listedekileri gerçekleştirecek parası olan ve sonradan çok iyi dost olan iki adamnın hikayesini izlemeye bayıldım... Sanırım böyle bir liste de ben hazırlarım...Sonra Kuzguncuk'da yılın ilk çay sefasını yaptım...
Bulutlar bana bu kadar yakındı, hava pırıl pırıldı...hüüüp diye içime çektim İstanbul'u
Bir direğe yapıştırılmış bu yazıyı gördüm, yuvarlak bir direğe yapıştığı için çevresine sarılmıştı... Bazı duvarlar görünmezdir yazıyordu...İki taraftan ayrı ayrı görüntüledim...











Eve gelirken pazarın içinden geçtim, öğle yemeğim için ne yapabilirim diye fikir verir dedim...Tezgahta rengi siyaha yakın domatesleri gördüm...Harran domatesiymiş...Böyle lezzetli bir domates yemedim...Yanına köy biberi ve mantar aldım ve eve gelip kendime şahane bir öğle yemeği yaptım, yanında iki dilim çavdar ekmeği ile götürdüm.














Akşam yemeği için, fırında balık yapmak üzere balığımı da alıp evime geldim...
Eve geldiğim de saat henüz 13.07 idi... Oooo daha akşama bir ton vakit var...