Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

6 Ocak 2012 Cuma

iki kitap bir film

Bir akşam Cancan'lara gitmiştim...Daha doğrusu Zeya'ya gitmiştim de önce onlara uğramıştım... Can'ımla oynarken vakit nasıl geçmiş anlamadım, Zeya aradı- Lale Abla neredesin dedi... Ben de gitmek için kalktım. Cancan gitme dedi... Gideyim bak karanlık oldu korkarım dedim... Korkma korkma ben varım dedi... İçim eridi , aktı gitti... Sonra bir gün Tülay, bir kitaptan , bir alıntı koydu... Adı'' Korkma Ben Varım'' Yazarı ; Murat Menteş...Hiç bir kitabını okumadım dedim... kitabı tavsiye ettiğini söyledi. Ben o akşam D&R' a gittim. Yokmuş. Başka kitap aldım çıktım( Kafka'nın Bebeği). Ama iki gün sonra kitap elimdeydi. Yazımı okuyan ve kart etkinliği dolayısıyla birbirimizde adreslerimiz olan Ayşegül-Anne mahsustan blogcu- bana bu kitabı gönderdi.Ben bu iki kitabı kardeş kitap ilan ettim:)ikisi de birbirine sebep oldular...
kitabın arasından kafayı uzatan kırmızı çiçeği gördünüz mü? Leylak Dalıcımın hediyesi ...kırmızı laleye de böyle araç yakışır...




Şu an da elimde Kafka'nın Bebeği var...Franz Kafka'nın gerçek hayatından kesitlerinde olduğu
masalımsı bir kitap... Yazarı;Gerd Schneider; öğrencilik yıllarından beri Kafka'nın kimliği üzerine çalışmalar yapıyormuş.Kitap Kırmızı Kedi yayınlarından çıkmış. En sevdiğim yayın evidir. Baskısı özenli, kapak çalışmaları süperdir. Kitabı elinizde tutarken bile farkı anlarsınız. Şimdi kırmızı iç kapağı ile o kadar şirin ki kitabım mesela...
Kitap çok keyifli, Kafka'nın sevgilisi Dora;O'na elma dilimleyip uzatırken ben de bir dilim elmayı ağzıma götürmek üzereydim.Dün Kafka Kafe'de çayımı içtim, bu gün birlikte elma yedik:) Ben bunu işaret olarak alıyorum...Prag'a Kafka'nın evine yapacağım seyahatin işareti olarak. Yol arkadaşım da hazır.Dimi Ataletim canım benim...

Bu akşam ayilecek sinema gecemizdi... Kurtuluş Son Durak'ı izledik, CAPİTOL'de...


İki salonda birden oynadığından olsa gerek, bizim salon pek kalabalık değildi... Hem film hem de vermek istediği mesaj çok iyiydi. Kadınlara şiddetin konu olduğu bunu şiddetle değilde mizahi yoldan verildiği bir filmdi...Oyuncu kadrosu muhteşemdi. Demet Akbağ yine oyununu konuşturmuştu, Asuman Dabak yine öyle...Belçim Bilgin'i Hatırla Sevgiliden beri çok beğeniyorum ...saymaya gerek yok herkes çok iyiydi...Filmde çok güzeldi, izlemenizi öneririm...


Bu günkü lodoslu havadab sonra yağmur geldi nihayet...şimdi başladı...Ben klavyeye tık tık vururken o da cama vuruyor tık tık...Birbirimize yoldaş olduk gecenin bu saatinde.