Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Ocak 2012 Pazartesi

Diyet hikayeleri...yemekleri

Bu gün İstanbul'un yağmurunu da soğunu da yedim, afiyetler olsun...Nasıl kımıl kımıl zıvıl zıvıl bir yağmurdu...Şemsiye açsan bir dert açmasan başka dert.
Sabah diyetisyen randevum vardı. Atladım taksiye gittim.Gayet hoş bir buluşma oldu, karşılıklı birbirimizden ziyadesiye memnun kaldık. Hatta ödül olarak bir öğle yemeği veya saat 16.00 öğününe ,üstüne tereyağ gezdirilmemiş iskender verdi. Daha doğrusu listeden ben seçtim. Ve önümüzdeki haftanın listesi buna göre düzenlendi...
Sonuçda üçüncü haftanın sonunda 4.300 gr vermişim. Ben yavaş mı? dedim ama doktor çok iyi dedi.
Diyetisyen işi bitince , Erenköy' e gittim.İstanbul'da oturanlar buraların birbiriyle ne kel alaka yerler olduğunu bilirler . Ve ben yağmur, soğuk gittim. Evden saat 10.30 da çıkmıştım, geldiğimde saat üç olmuştu. Açtım, üşümüştüm ve de çok yorgundum. Hemen çay suyumu koydum, atlamış olduğum öğle yemeğimi yedim ...Dün kızların ahını aldım galiba. Ama ne yapayım ki, ne yesem gözleri kaldı. Onlara hazırladığım canım yemekleri bıraktılar, benim yemeklerimin peşine düştüler.Anlaştık , bundan sonra hafta sonları diyet yemekler pişecek evde... Ay galetem ve peynirime bile gözleri düştü o kadar yani... Canım dolmalarımı bıraktılar da:))
İki tane süpper diyet yemeği tarifim oldu, ikisi de enfesti. Neyse onlardan çok yaptım. Tariflerin biri Antalyalı birisi Mersinli... Antalyalı olanın tarfini Leylak hanfendi vermişti. Bana da o tarif etti, ben bir bağ ıspanak ve taze soğan ekledim. O da çok almışım ziyan olmasın diye:))

İlk tarif... Ayvalı yer elması
miktarları siz ayarlayın valla, ben de göz kararı yaptım çünkü...Arpacık soğanları ve sarımsağı yağda çevirdim, havuç ve patates ilave ettim biraz da öyle evirip çevirdim. Havuçları jülyen doğramazsanız valla da billa da küserim...Sonra da ayva ve yer elmalarını ilave etttim. Sebzeler biraz ama biraz yumşamaya başlayınca birazcık pirinç attım, iki portakalın suyunu sıktım. Pişince de altını kapatın, servis tabağına alın , dereotu ile servis edin...Ben yarım çay bardağı da haşlanmış bezelye vardı onu da attım içine...

İkinci tarif... içinde kırmızı kırmızı biberlerin göz kırptığı bulgurlu pazı...
Hani restoranların mönüleri var ya çok gülerim. Manş fasulyesi yatağında biftek. Haşlanmış manş fasulyesi üzerine , biftek koyup getiriyorlar..
Neyse tarife gelelim. Halka halka doğranmış kırmızı biberleri, soğan ve sarımsağı azcık zeytinyağda çevirin, doğradığınız pazıları üste en üste de ıspanakları koyun.Sebzeler azıcık ölünce de biraz bulgur atın üstüne, karıştırıp altını kısın, pişmeye yakın altını hızlı açın ki, susuz bir yemek olsun.... Yarım demet de taze soğanı doğrayıp karıştırdım, kırımızı pul biber koydum... Yoğurtla servis edin...Bunu akşam bizimkiler bayıla bayıla yediler.

Bir de garnitürlü tavuğum var, bu yarın öğle yemeğim olacak, akşamın ana yemeğiydi bizim evde...
Kuşbaşı tavukları derin bir tavada , azcık zeytinyağda pişirin... Ben önce hızlı ateşte kızartır gibi yapıyorum.Sonra altını çok kısıp, ağzını kapatıyorum. tavuk hem yumşuyor, hemde içi daha iyi pişiyor. Mantarları , önceden yıkayıp kuruluyorum, fazla su çekmemesine dikkat ediyorum bu arada. Kırmızı köz biberleri halka halka doğruyorum, sivri biberleri uzun uzun doğruyorum. Bunları tavuğun üstüne atıp karıştıra karıştıra pişmelerini sağlıyorum.En son kiraz domatesleri atıyorum, büyükse ikiye bölün... Baharatını ilave edin tamamdır...

Bu gece yeni kitabıma başlıyorum...Korkma Ben Varım-Murat Menteş

İşte böle böle

Not: Serpil, Zuz'u merak ettiğini söylemişti... Her şey yolunda, ilk planda oturacağı ve yerleşti...Pansiyona yeni yeni el attı... Şubat ayında alışveriş için İstanbul'a gelecek. Yılbaşında buradan arkadaşları gitti gece yarısı Ayvalık'da açık buldukları tek barda eğlenmişler. Ve orası da çok kalabalıkmış. Ayvalık çok soğukmuş. Ece ve Magissa ziyaretine gitti bile. Ece hanım şömine başında , çıtır çıtır yanan odunların başında bana poz bile verdi:))
Pansiyon 1-marttan itibaren faaliyete geçecek. O zaman resimlerini de koyarım.