Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

26 Mayıs 2012 Cumartesi

yüzünü yağmurlarla yıka

Bugün için yaptığım program hava şartları yüzünden iptal olunca du ben bir güzel temizlik yapayım dedim.Bir hışım başladım.Hemde yatak altı, pencere pervazı, dolap içi dolap üstü çekmece, itmece, silmece şeklinde. Ben kendimi böyle heba ede ede temizlik yaparken ve oda oda ilerlerken zır telefon ...
Gamsegamse-Anne, Capitolde buluşalım, sen bana şurada şurada fatura var, onu getir bir değişim yapıcam, hem de birlikte öğle yemeği yiyelim.

Ben-Hayatta olmaz, işim var yarım bırakamam...eve gel , sonra çıkarız.

Gamsegamse- Eve gelirsem , hayatta çıkamam bir daha:)

Pazarlık pazarlık , bir saat sonraya anlaştık...Ben tabi iki kat daha hızlandım, işimi bitirdim. Çıktım. Ama nasıl da açım anlatamam. Önce yemek diyorum ben, Gamse önce şu işi halledelim diyor. Tabi onun dediği oldu...Sonra ben kendime koca bir salata ve ızgara köfte siparişi verdim, Gamse milyon kalorili bir şey yedi..İstediğimiz bir film vardı.Moonrise Kingdom-Ama, bize uygun saatte olan seans başlamıştı, bir sonraki ise geç oluyordu...Biraz mağaza dolaştık hadi eve dedik.
Dışarı çıktığımızda hava iyice bozmuştu, hatta bizim sokağa girdiğimizde yağmura yakalandık.Kapıdan içeri girdiğimde beni misler gibi karşılayan ev çok hoşuma gitti. Arka tarafımızda apt ye ait bir bahçe var. Bahçede öyle çok çiçek yok ama , güller ve hanımelleri yetiyor. Sabah pencereleri açtığımda evin içine kokuları öyle bir doluyor ki, sabah sabah bundan daha iyisi olamaz diyorum.Yağmur iyice bastırınca pencereyi açtım yüzümü yağmura verdim.Bir süre durdum öyle ama sonra yeni komşu deli demesinler diye içeri girdim:)
Tamam , evi temizledik iyi hoş da akşama yemek bekler bu millet dedim. Akşamdan sosladığım şinitzelleri çıkardım, tavaya koydum biraz cızır cızır ettirdim. Diğer bir ocakta da , sivri biberleri ve mantarları önce biraz çok az yağda evirdim çevirdim, sonra üstüne bol domates doğradım, bir kaç diş sarımsak ve biraz da pul biber ilave ettim. Bıraktım pişsinler, biraz kızartma , ızgara havası versin diye cızırdattığım şinitelleri de üstüne dizdim. E biraz yayla çorbamız, biraz da zeytinyağlı pırasamız da vardı dolapta. Daha ne olsun abi ya...

Bu akşamın dizisi tabiki de Yalan Dünya idi. Bu dizideki en favori tipim O Karadenizli uşak :) yani Reis... Selahattin'in O'na taktığı Nemeçek isminin nedenini kaç kişi anlıyor çok merak ediyorum ve Gülse Birsel'in yaptığı bu göndermelere bayılıyorum. Pal Sokağı Çocuklarının en önemli karakteri çilli Nemeçek'i unutmayanların yüzünde buruk gülümseme oluştuğuna eminim o anlarda...

Şimdi okuma vakti...