Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

27 Ekim 2012 Cumartesi

Beyoğlu Beyoğlu

Bayramın ikinci günü gözümü açtığımda , saate inanamadım , ona kadar uymuşum...Tabi ben tıkır tıkır evde gezmeyince ev halkı da rahat rahat bi temiz uyku çekmiş. Kahvaltımız da neredeyse öğlen üzeri oldu...Hemen bir omlet uydurdum onlara...Bunun için kalp şeklindeki krep tavamı kullandım... Yumurtaları , kararınca tuz ile çırptım, tereyağ ile yağladığım tavaya döktüm...Biraz karabiber, kekik ve kırmızı biber serptim... Beyaz peynir, ve kaşar parçaları  koydum ara ara... domates, taze nane, ve siyah zeytin de ilave ettim...Oldu sana pizza omlet...



Kahvaltıdan sonra, Naziş, kocam ve ben karşıya geçtik...Tüm Anadolu yakası da bizimle geçmiş olacak ki, her yer çok kalabalıktı... Vapurlar, yollar, yemek yediğimiz yerler her yer kısaca... Tüm İstanbullular kucaklaştık , bayramlaştık anlayacağınız. Yani iyi ki uzun tatildide, gidenler vardı.

Önce kuzenlerle kaynaştık, yedik,içtik gülüştük, kutlaştık... Sonra biz üçümüz,  Çukurcuma, İstiklal caddesi, Atlas Pasajı gezdik, kocamın çok kötü fikir, çok kötü fikir nidaları arasında... Adam kalabalıktan nefret etti, ama bu kalabalığa üç kişilik de olsa bir katkımız olduğunu unuttu:))












Santa Maria Kilisesi







Akşam çayımızı eski Lebon, sonra Markiz pastanesi olan şimdilerde ise yemek klübü olan yerde içtik. Neden her şeyin aslını bozarız anlamam. Seramik panoların hatrına uğrarım ara sıra... Kapıdan içeri girip sadece bunların resmini çekenler bile var... Orient Ekspres ile İstanbul'a gelirken yaz panosu yolda kırılmış. Kış panosu da kaldırılıp yerine bir ayna konmuş( belki de tam tersiydi)... İlkbahar ve sonbahar var... Ben sonbahar panosunu çok severim.

Tünelden Karaköy'e indik. Balık pazarından geçip motora binip, Üsküdar'a geçip eve vasıl olduk. Evcağızım evcağızım, sen bilirsin halcağızım dedim...

Hadi şimdi biraz da  kitap okuyalım.