Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

26 Kasım 2012 Pazartesi

Bu haftasonu biz...

Bizi sorarsanız hastalık var bizde... Naziş bir enfeksiyon geçiriyor, ve ateşi bir inip bir çıkıyor...Dün gecenin bir bölümünü hastanede geçirdik bu yüzden..
.
Bizim evin adeti hasta olan salonda yatar...Bu böle:)) Salonun en güzel köşesine öle bi battaniye bi yastık değil anlı şanlı yatak yapılır:))Naziş küçüklüğünden beri böyle...O küçükken kardeşimin eşi zor bir hamilelik geçirmişti, sürekli yatması gerekiyordu, bu da pek özenirmiş demek ki, en ufak bir hastalığında bana  Acu yatağı(ARZU) yap derdi:))

Bugün, canı yemek yemek istemeyen boğazı acıyan kızceyizime, yiyebileceği yiyecekler icad etmekle geçirdim... Sbah kahvaltısı için ekmek içlerini lokma lokma yaptım, Çırpılmış yumurta ile karıştırıp, teryağda hafif hafif karıştırarak pişirdim yımışak yımışak)) yedi, yanında da ayvalı ıhlamur içti...




Sonracığıma su muhallebisi pişirdim,ılık ılık yedirdim...




Daha  sonra en sevdiği çorba olan domates çorbasını pişirdim... Kendi yaptığım domates sosuyla pişirdim bu çorbayı ve Halk Ekmek'in çıkardı fırınlanmış, fesleğenli minik ekmeklerle servis ettim, bayıldı...

Bu hafta sonunun en güzel olayı Ecehan ile buluşmamızdı... Beşiktaş Alkım Kitap evinde yağmurlu  bir öğleden sonrayı paylaştık...Pek güzel pek keyifli bir sohbetimiz oldu... Ben yan masadaki belki 80 li yaşlarını devirmiş yaşlı kadının bilgisayar başında , yanındakilere kök söktürerek ne peşinde olduğunu çözemedim ya, bi o içimde kaldı... Bir de yan masamızda ki genç kızın bizi öğretmen sanarak, yanımıza gelip Öğretmenler Günümüzü kutlaması da ayrı bir hoşluk oldu. Bozuntuya vermedik tabiki...Çok kısa oldu be Ecehanım...Doyamadık...Ama bir kez oldu ya gerisi de gelir mutlaka...
Ecehan'ı beklerken tabi ben oranın altını üstüne getirdim... Türkan Şoray'ın çıkardığı kitaba göz attım...Çok güzel bir kitap olmuş... Hemen baktım tabi, orada 35 lira D&R da 26 lira...Bir kitapta 9 lira fark, iyi bir farktır...O yüzden sipariş listeme ekledim... Böyle de akıllıyımdır:)))Ama orada Yılmaz Güney ile bir anısını okudum çok hoşuma gitti... Yılmaz Güney ve Türkan Şoray bir Altın Portakal 'da yılın en iyi kadın ve erkek oyuncusu ödülünü almışlar. Halit Kıvanç ikisini birlikte davet etmiş ödülllerini almaları için... İkisini yanyana getirmek büyük bir olaydı diyor... Türkan Şoray'a ödülünü vermiş sıra Yılmaz Güney'e gelince... Yılmaz Güney ödülü almış, ve Türkan Şoray'ın önünde eğilmiş-Bacım, Türk Sinemasına  çok emeğin geçti ,benim ödülüm de senin olsun demiş ve zorla ödülünü Türkan Şoray'a vermiş... Ha unutmadan 1-Aralık da Suadiye D&R da imza günü var. Çok isterim ama çok kalabalık olacağını düşündüğümden biraz tırsıyorum...




İşte böyleydi bu hafta sonu...


''Bizim bir Ana Sınıfımız Olsun mu'' diyerek  çıktık yola, ve  inanıyorum ki başardık... Hepinize nasıl teşekkür etsem ne desem az... Kargolarımız dizi dizi inciyiz güzellikte birinciyiz dercesine dizi dizildiler yola... Umarım tez zamanda  ellerine geçtiğinin haberlerini de almaya , resimlerini görmeye başlarız... Öğretmenimizden hepinize sevgiler ve selamlar var... Eğer kargolarda belitilmediyse açık adreslerinizi bana gönderirmisiniz. hepinize tek tek teşekkür etmek istiyor çünkü....


Aralarında benimde olduğum bir çok blogger arkadaşımızın  ve bir çok ünlünün de yazılarının  olduğu İmza:Kızın'ı alma okuma fırsatı buldunuz mu? bilemiyorum. Şu anda satış listelerinde ilk sırada olduğumuzu gururla belirtmek istiyorum. Bir de tanıtım filmimiz var, sanırım  daha sonra ki yazımda size videosunu koyabilirim...