Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

23 Aralık 2012 Pazar

Gece gece

Çoktandır bizim sınıftan haberler veremedim size...Kargolar gitmeye devam ediyor...Öğretmenimizden tam liste istedim. Burada yayınlayacağım ki , kargosu ulaşanlarda tam olarak haberdar olsunlar...Eğitim materyallerini tamamladık sayenizde...Hatta güzel bir stoğumuz da olmuş. Şu anda pazartesi teslim edilecek beş kargo daha şubede bekletiliyormuş. Ne diyeceğimi bilemiyorum, hiç ummadığımız bir şeyle karşılaştık, öğretmenimiz de aynı şeyi söylüyor. Gidenler karşısında o da çok şaşkın ve bir o kadar da sevinçli. İhtiyaç fazlasını Milli Eğitim kanalıyla bizim adımıza başka okullarla paylaşacak..Böylece  çok daha fazla çocuğa ulaşmış olacağız... Bundan sonra  gönderi yapmak isteyen olursa lego gibi oyuncaklara yönelsin diyoruz.
Artık oralarda kar yağışı başlamış. Köyde grip salgını olmuş ve çocuklar üç  gün okula gelememiş...Öğretmenimiz de nasibini almış o da hastaydı...


 (nerelere  ulaştığınızı görün diye






Bugün  Gamsegamse ile evdeydik. Naziş  ve  kocam arkadaşlarıyla program yapmışlardı... Biz de akşama kadar yattık yuvarlandık. Ben ''Sözcükler'' dergisinin 40.sayısına takıldım biraz. Nedim  Gürsel'in   2013'de çıkacak olan kitabından bir yazıyı yeniden okudum. Venedik'de bir filmin bir romanın içinde  gibi gezip Venedik'de Ölüm  filminin ve romanının izinde Lido'da uyanıp, Venedik sokaklarında gezdim. İnanılmaz bir tat aldım yazıdan. Hatta satır alti çizmek adetim değildir onu bile yaptım.Romanın ya da filmin konusunun geçtiği zamanda  Venedik'de kolera salgını vardır.Şöyle der romanında Thomas Mann; Aschenbach, kolera hakkında bilgi edinmek  amacıyla dolaşmaz kenti , ama Tadzio^yu izlerken gerçeği öğrenir... Bu cümleyi okurken, bizim içinde aynı şey söz konusu olmaz mı ? diye düşündüm. bambaşka amaçlarla gezinirken, öğrenmek amacında olmadığımız neleri öğreniriz.Ve sorar yine Thomas Mann-Sıradanlıktan uzaklaşmak,eşsiz ve olağanüstü bir yer bulmak için nereye gitmeli....Ben de sorarım -var mı? öyle bir yer.
Sözcükler dergisinin 50.sayısı ocak ayında çıkıyor, takipçilerin bilgilerine...

Bugünün spesyali, yine benim uydurma bir kapalı pizzamsımdı:) Dün akşam  Gamse eve gelirken pastane pidesi almıştı... Sanırım poğaça hamurundan yapıyorlar... Yememiştik duruyordu... Hemen onu enine ikiye böldüm. Dolapta  soğanla kavrulmuş,kıyma vardı, onu arasına koydum, üstüne de kahvaltılık biberli sosumuz vardı ondan gezdirdim, ikinci parçayı üstüne koydum, fırına sürdüm. Hemen çayı da demledim. Şahane bir  ikindi mönüsü oldu..
 







.Bu arada 2013'ün ilk raqndevusu da ajandaya kaydedildi



.













Haydi gideyim ben gece yarısı oldu...