Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

1 Mart 2013 Cuma

Mart güneşi toplarken

Ne güzeldi,perdenin altından sızan gün ışığı...Bu çağrıya uymamak delilikle eş değer tutulabilirdi:))
E ben akıllı kadınımdır bilirsiniz...

Koydum çantama kitabımı,taktım kafama kırmızı şapkamı hatta kırmızı rujumu bile sürdüm,çıktım dışarıya...Bu havada en güzel,en yakın yer tabikitleri de koru...Beni bu semte bağlayan en önemli figür...O asırlık sakız ağacı,mevsimine göre açan çiçekler, her daim beni bekleyen banklar, içinde çayımı kahvemi ,çebileceğim,artık evim gibi olan köşkler hatta kafama ceviz atan kargalar...









Korunun içinden yürüyerek en aşağıdaki Beyaz Köşke indim...Önce sade kahvemi söyledim, kitabımı okudum, sonra tostumu ,çayımı söyledim kitabımı okudum...Arada denizden gelen vapur seslerine,martı çığlıklarına kulak verdim...Baktım zaman kuş olmuş uçmuş,kitabım yarı olmuş...Karayel ısırmaya başlamış,tam kalkmak üzereyken kocam kişi aradı...Gamse'nin siparişi varmı,Üsküdar'a ineceğim,istersen buluşalım dedi...Bi çay daha içtim ve kalktım.

Üsküdar çarşıda dolaştık,Gamse'nin siparişini aldık ben baharatçılardan,kurutulmuş biber aldım,en acısından...Zuz gitmeden ona şöyle anlı şanlı bir etli kuru biber dolması yapayım dedim...O ara ,hadi çorbacımıza çoktan uğramadık,birer çorba içelim dedik...




Sonra da eve geldim...Ha eve yürürken bizim sokakta bu martıya rastladım,yürüye yürüye,tüm apartmanların kapısının önünde durup bakarak,sanki bir şey arıyormuş gibi bakınıyordu...



Sonra da evin o dingin sessizliği, hemen yeşil çay suyumu koydum...Yazım bitsin,evden çıkarken ıslattığım pirinçten pilav yapıcam:))

A bitti bile yazı tüh...

Mart

Mart ayına  gireli henüz yarım saat oldu...Henüz genç yani...

Mart ayı kitap sipariş listemi yaptım...İzleyeceğim filmleri seçtim...Öyle filmler var ki, sabırsızlanıyorum izlemek için....

Diyete de başladım tekrar,biraz gevşetmiştim.Listeyi tekrar buzdolabına yapıştırdım...Bu gevşeme sırasında bir buçuk ay geriye gitmişim...Yani bir buçuk ayda verdiğim kilo miktarını  almışım...Sorun bakim pişman mısın? diye... Yine olsa O Cunda Meze Dünyasının suflesinden yerim,  yine olsa Boztepe^ye çıkar,Ordu'ya baka baka pidemi yerim... Yine olsa Edirne tava ciğer yerim...Diyetini de paşa paşaaaa öderim:)

Hayde bakalım,mart ayının ilk yazısı bu kadar  olsun...Güzel olsun,keyifli geçsin hepimiz için de..