Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

14 Kasım 2013 Perşembe

perşembedir perşembe

Bugünün perşembe olduğunu, biraz önce ''Aramızda Kalsın''ın fragmanını görünce anladım.

Dün bütün gün evdeydim.Hamsili pilavımı yaptım, onu yaparken uzun süre mutfakda kalacağım için ''Yalan Dünya''nın izlemediğim son bölümünü açtım. Arkadaş, hamsiler ayıklandı,yıkandı. Pilav pişti, tepsiye döşendi, fırına kondu,pişti hala  ''Yalan Dünya'' devam ediyor, düşünün bir de reklamsız izledim. Yuh dedim ya yuh.


Sondan geriye gidiyoruz,geldik salı gününe.Salı günü; Hüznün Tadı-Mihriban- ve Hamdiyefiliz blogunun sahibi Filiz ile Kadıköy'de buluştuk. Artık bizimki blogcu tanışması tarzında değildi, daha önce tanışmıştık zaten. Eski arkadaşların buluşması havasında geçti. Kahvelerimizi içtik, ''Otantik'' de  yöresel yemekler çeşitlemesi yaptık. Çerkes  mantısı hıngal, keşkek ve siirt usulü içli köfteden oluşan  Otantikmix tabağını tavsiye ederim, herşeyi azar azar tadabileceğiniz bir tabaktır.,tulum peyniri  ile servis edilir. Sohbet,muhabbet yedik içtik. Havanın güzelliği de eklenince kaymaklı ekmek kadayıfı gibi oldu...



Kitap;  Daha/Hakan Günday bitti...Ama  ne bitti kardeşim,ben bunda bişi eksik bişi eksik derken  gerildi gerildi  suratımın ortasına yumruğu indirdi...Hakan Günday kitapları genelde iki bölümden oluşuyor, bunun en yakın örneği '' AZ'' olay böle böle giderken birden şöle şöle oluyor, bambaşka bir mecrada akıyor. Konu değişti, o hikaye bitti falan sanıyorsunuz. Yani lafı dolandırmanın bi alemi yok, Hakan Günday; kendi okuyucu kitlesi olan bir yazar. Ben de böyle yazarlara bayılırım:)

Dün yeni bir kitaba başladım. Yeni kitap; Venüs/ Şebnem İşigüzel. Çok sevdiğim kitapları olduğu kadar hiç sevmediğim kitapları da olan çok sevdiğim bir yazardır. E biz adamı pazara kada değil mezara kada seviyoz  malum... Mesela Özcan Deniz, tüm filmlerini izlemişimdir, yapıcak bişi yok ,gönül bu:)) Mesela yeni bir filmi girecek vizyona ve biletleri de ön satışta...
Film falan demişken, Capitol Spectrum sinemaları 14 salondan birini 'Başka Salon'' adı altında, gerçek sinema seyircisine tahsis etti... Benim niye yok ,o niye yok, bu niye yok maillerimden birinin cevabında bana;  bunun müjdesini vermişlerdi:))Artık o salonda,festival filmleri, kısa filmler ve sürpriz film geceleri olacak...Allahım Allahım ya, ben de her festivalde yalanıp durmayacağım artık....Filmekiminde en iyi filmlerden biri olarak gösterilen ''Mavi En Sıcak Renktir'' şu an da bu salonda oynuyor ve bendeniz cennet kuşu bugün olmazssa yarın bu filmi izleyeceğim...

A  gitmeden Van çadırkentte yaşayan bebeler için  yaptığımız kampanyayı hatırlatayım. Ben bir bere ördüm,Van'daki bebeden önce bizim evin bebeği taktı. Bu sanırım iki ,üç yaşında bir bebeğe olacak, atkı bitsin daha büyük yaşlar için başlayacağım hemen.Eğer katılayım, bir  çocuğun başını ıstayım, sevgiyle boynuna dolanayım, elimi yüreğinin üstüne koyayım derseniz  şuraya bi TIK

 ( benim ördüğüm bere, bizim koca kafalı bebeğe bile yakıştı)
E hadi yeter bu kadar muhabbet, sabah kalkınca hemen bi toparlama işi yapmıştım, akşam yemeği de şöyle böyle, takviye ister yani...Ben şimdi bi kahvemi yapayım, sonra  kocamın özlü sözünde olduğu gibi ne gele ne gele...