Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

14 Mart 2014 Cuma

GOLEM VE CİN

Yazımın başlığı anladığınız üzre son okuduğum kitaba ait:)Bu kitabı ''Doğan Kitap'' seçtiği 10 blogger ile birlikte okuduk. Bu benim yorumum,diğer okuyanların yorumunu da çok merak ediyorum doğrusu...







                     GOLEM VE CİN        


Kitapta fantastik ve gerçek dünya iç içe geçmiş. Kurgunun ve çevirinin sağlamlığı sayesinde bir an fantastik kahramanlarla gerçekte de karşılaşabilirmişiz duygusu kazanıyorsunuz okurken. Kitabı oldukça kalın olmasına rağmen akıcı dili sayesinde dört günde okudum ve bitirdim. Sanırım bunda oldukça hızlı bir tempoya sahip olmasının da katkısı büyük. Hep, bir sonraki sayfada ne olacak diye merakla bekledim.
Biri ateşten biri topraktan yaratılmış iki doğaüstü varlığın yolları New York’ta kesişir. Yetişkinler için bir “Alaattin’in Sihirli Lambası” gibi Suriye çöllerinde başlayan hikâye, New York’ta, “Küçük Suriye Mahallesi” ve çevresinde devam ediyor. Suriye’nin seçilmesinde sanırım iki yıldır dünyanın en çok konuşulan ülkelerinden biri olmasının etkisi var.
Bir yere gitmek için rüzgârları çağırıp ona binen, tek korktuğu şey yağmur olan CİN ile sırf bir insanın yanlızlığına son vermek için kilden yaratılmış GOLEM, kâh New York sokaklarında, kâh parklarda kendi yalnızlıklarını paylaşmak için dolaşırken, kah gündüz insanlar arasında farklı bir yaşam sürerken, birinin yaratıcısı, birinin de sahibi olan ve ebedi yaşamı arayan eski bir Haham da onların peşindedir. Son derece zengin yan hikâyelerle desteklenmiş olan anlatıda, mazisinde 715 yılında “Emevi Camii” nin yapılışını bile hatırlamak olan CİN ile henüz birkaç ay önce yaratılmış GOLEM, gizemli bir maceranın peşinde çatılardan çatılara, gece yarıları parklarda koşarken okuyucuyu da peşlerinde sürüklüyorlar adeta…
Gerek ‘’Küçük Suriye Mahallesi”nde, gerekse Suriye Çöllerinde ve çöl bedevileri arasında geçen bölümlerde, halkın yaşayış biçiminin, gelenek ve göreneklerinin, bayramlarının  da ayrıntılı biçimde verilmesi, fantastik kahramanların gerçek kişilerle aynı hayatı paylaşmaları kitabı  neredeyse bir film gibi izlenir hale getirmiş.
GOLEM’in ilk öğrenmesi gereken şey; “İnsanları düşüncelerine göre değil, davranışlarına göre yargılamaktır”.  Bu biz insanlar için de geçerli bir öğreti olmalı.”İnsanlar kötülük yapmak için bir nedene değil ufacık bir mazerete bakar” sözü de fantastik kitapların çok da gerçek dışı bir hayatı anlatmadığının bir göstergesidir