Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

4 Nisan 2017 Salı

Dut Ağacı

Dut Ağacı, Banu  Tozluyurt'un beşinci kitabı ama ilk kurgu romanı...
Beni yakından takip edenler; İmza Kızın, İmza Karın ve İmza Ben üçlemesinden hatırlayacaklar. Bu kollektif kitaplarda benim de yazılarım vardı. Banu, bir roman yazmaya başladığını  ve bir okuyucu gözünden nasıl göründüğünü anlamak için  de  zaman zaman bana pdf göndermek istediğini söyleyince çok sevindim. Bir yazarı adım adım takip etme deneyimi yaşamak inanın çok keyifliydi,
Bu serüven basılma süreci de dahil olmak üzere sanırım 1,5 yıl kadar sürdü.  Kitap bittiğinde  arka kapak yazısını da benim yazmamı isteyince bu serüven artık benim hayatım boyunca saklayacağım bir hatıraya dönüştü.



John Berger;O An'a Adanmış"adlı kitabında duvara astığımız fotoğrafın  zaman ilerledikçe artık  ilk astığımız gündeki fotoğraf olmadığını söyler.O duvarda  asılı olduğu sürece,orada yemekler yenmiş,bir sürü şey konuşulmuş,odaya girenler çıkanlar olmuştur.
Banu,"Dut Ağacı"nı yazarken,Dut Ağacı da benim için ayrı bir hikaye yazdı.
Banu ilk sayfayı gönderdiğinde ben hastane bahçesinde çok sevdiğim birinin ameliyattan çıkmasını bekliyordum.Telefonuma mail geldiği bildirimi gelince,olduğum yerden uzaklaşıp,Düşünen Adam Heykelinin kaidesine oturup,gelen dosyayı açıp okudum.O an, bana o kadar iyi geldi ki,bulunduğum ortamdan çıkıp başka bir boyuta geçtim.Okumam bittiğinde ameliyat bitmiş ve başarılı geçmişti.
Daha sonraki günlerde,Banu bana sayfaları göndermeye başladıkça bir sonraki sayfayı sabırsızlıkla bekler oldum.Kimi zaman bir sabah kahvaltıma denk geldi,kimi zaman tam denizden çıkmış saçlarımı kurularken geldi.En keyiflisi o zamanlardı.Hemen çayımı söyler şezlonga kurulur,okumaya başlardım.
 Bazen coştu bazen tıkandım dedi.Bi gün Nihan aşık oldu dedi,bi gün ohooo sen görmeyeli Nihan Almanya'ya gitti dedi.
Kitaptaki tüm karakterler bana göre ayrı bir romanın kahramanı olabilir.Özellikle baba karakteri en favori karakterim.☺
Bu kitabı kitaplığımda görene kadar,tüm aşamalarında Banu'nun ne kadar çalıştığını,uğraştığını çok yakından gördüm. Hayatın sarp ve dikenli yollarında yürüdü yani😊
Şimdi sizler de okurken,kimbilir ne anlarınıza tanık olacak "Dut Ağacı"...Tam okurken belki telefonunuz çalacak çok keyifli bir sohbetin tadı damağınızdayken okumaya devam edeceksiniz belki  kahvenize eşlik edecek belki de okurken çok tatlı bir uykunun rehavetiyle bırakacaksınız elinizdeki kitabı.Sizin hikayenizde ki "Dut Ağacı"nasıl olacak bakalım.
Kitabı kendi kitaplığımda görmenin keyfi ise paha biçilmez.


Dilerim Nihan'ı ,dut ağacının altındaki o evi çok seversiniz.
Sizde ,ünlü yazar hanımlar bi yana kaykılın bakayım Banu geldi😊
Perşembe akşamı Banu ilk kez okuyucu buluşması yapıyor.Ben de orada olacağım, eğer aranızada gelebilecek olursa hem görüşmüş de oluruz :) fırsat bu fırsat.


Benim için çok özel olan bu kitabı dilerim okur ve seversiniz.












10 yorum:

  1. Emeğinize sağlık Lale Ablacım.
    Baba karakterini sevdim bide halaları çok sevdim ben. Tipik hala işte dedim okurken.
    Okuyucusu bol olsun kitabın.
    Öpüyorum akşama görüşmek üzere. :)

    YanıtlaSil
  2. Emeklerinize sağlık gerçekten kitap yeni geldi ve hemen okunacak . Başarıları daim olsun . Kitaplıklarimizda Banu'ya ait bir sürü roman olsun. ❤

    YanıtlaSil
  3. Bu ne muhteşem haber Lale ablacım... Hem Banu hem sen ne kadar gurur duysanız az... İlk fırsatta oturmayı diliyorum o dut ağacının altına... Okurken yukarıda yazdıklarını, gözlerim doldu, çok duygulandım... Banu'ya bu muhteşem yolda büyük keyif ve başarılar diliyorum... Senin de yine yeniden gönlüne sağlık...

    YanıtlaSil
  4. Yazını okurken çok duygulandım Lale...
    Kitabın yazarı da, tam destekçisi de tanıdığım ve hayranlıkla takip ettiğim iki kadın olunca yüreğim coştu coştu oralara, yanınıza ulaştı..
    İkinizi de ayakta alkışlıyorum canım... Hemde sadece Dut Ağacı için değil... Çok ama çok şey için...
    Kucaklıyorum sizi...
    Hafize Şentürk Süalp...

    YanıtlaSil
  5. Lalem bir romanın yazılma sürecine tanık olmak ne kadar ayrıcalıklı bir durum
    Sevgili Banu çok başarılı bir kitap yazmış
    zevkle okudum sen de çok güzel özetlemişsin
    Yolu açık olsun yeni kitaplarını bekliyoruz heyecanla

    YanıtlaSil
  6. Tebrik ediyorum.Bol satışlar olsun mutlaka alacağım Türkan

    YanıtlaSil
  7. Uğur Mumcu cinayeti bir pazar günü işlenmişti ancak kitapta haftaiçi gibi anlatılıyor. "kız kardeş" kelimesi bitişik yazılmalı. Kitapta çok fazla noktalama işareti hataları var. Gereksiz derecede çok uzun cümleler ve anlatım bozuklukları var. Yanlış değil ama aşırı devrik cümle var. Serkan karakterine ilk bölümün sonlarına doğru Serdar denilmiş.
    Bence hikaye anormal düz ve yavan. İlk bölümü bitirdikten sonra ikinci bölüme başlamayıp bıraktım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok iyi yapmışsız,yarım.bırakmakla...

      Sil
    2. Çok iyi yapmışsız,yarım.bırakmakla...

      Sil
  8. Dut ağacı ismi zaten beni titretti sevinci mutluluğu hatırlattı kitabı okurken kimi yerde kendimi kimi yerde sevdiklerimi buldum.emegi geçen herkese sonsuz teşekkürler.devemini bekliyoruz😘😘😘

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))