Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

20 Haziran 2017 Salı

Dantela...Athena Konseri ve gelmeyen yaz üstüne

Herkesin ağzında gelmeyen yaz...Laf aramızda ben çok memnunum bana göre yaz ne kadar geç gelirse ve ne kadar erken giderse o kadar iyi...Sıcak kadar beni yoran bir şey yok.Denize de bayılırım ya,işte böyle garip bir ikilem.
Yaz demişken Ayvalık/ Cunda tarafına yolu düşenlere yeni bir mekan tavsiyesi...Benim kızkardeşim Zuz'u hepiniz tanıyorsunuz. Hatta bir çoğunuz işlettiği "Cunda Adali Pansiyon"da ya tatil amacıyla kaldı, ya da geçerken kafayı bi uzatıp merhaba dedi. İşte Cunda Adali Pansiyon'a bir kızkardeş geldi😍Adı; Dantela...Yepisyeni bir konsepti var. Bir antikacı dükkanında olduğunuzu düşünün. Burada hem yemek yiyebilecek, isterseniz çay, kahve içebilecek hem de yediğiniz içtiğiniz eşyalar, oturduğunuz sandalye bile olabilir satın alabileceksiniz. Kendisi de pansiyon sahibi olan ortağı Emre ile birlikte işletiyorlar. Annemin ördüğü danteller de sandıktan çıktı ve Emre ve Zuhal'in elinde kah örtü olarak kah aydınlarma araçlarına bürünüp gün yüzüne çıktılar. 
Giderseniz bi uğrayın, benden selam götürün😍

Ben yaz etkinliklerimi Açık Hava Cemil Topuzlu Sahnesindeki şahane bir Athena Akustik konseri ile açtım.E bizim gençliğimizin müziği rock müzikti. Suzy Quatrolarla Demis Rouseslerle büyüdük.Athena'da gecenin hakkını verdi çok keyifli bir gece yaşattı bize.Gecenin sonuna doğru ayakta bağıra çağıra eşlik ederek izledik konseri.

Hadi biraz kitap...
En son Kör Suikastçı/ Margaret Atwood okudum. Kesinlikle tavsiye ettiğim bir kitap. Daha önce size sözünü ettim mi bilemiyorum "Damızlık Kızın Öyküsü"nü okumuştum. Onu da kesinlikle tavsiye ettiklerim arasına koyabilirsiniz.Margaret Atwood distopya ve ütopya kavramlarını birleştirerek kendine özgü bir tür yaratmış.
Kör Suikastçı'da babaları iki dünya savaşı sırasında düğme fabrikası olan iki kızkardeşin hikayesi. Kızlardan biri zengin bir adamla evlenirken diğeri Kör Suikastçı adında bir roman ve arkasında bir sır bırakarak intihar ediyor. Spoiller verdim sanılmasın bu romanın ilk sayfası:) Roman içinde roman olan bu kitap Booker Ödüllü...
Şimdi elimde olan kitap ise Haydar Paşa Kitap Fuarından aldığım tek kitap Şaşırmayın geçen yıl hiç almamıştım :)Öyle işte züccaciye dükkanına giren fil gibi olurum öyle yerlerde... Sadece oraya buraya çarparım:)Kıymetli şeyleri iyi tanzim etmek gerekir. Bu kitabı daha ilk sayfalarda olmama rağmen tavsiye ediyorum.


Gelelim bugüne, bugün görümcelerimle oturduk  koca bir tencere zeytinyağlı dolma sardık bizim eve... Görümcemi saat kaçta geleyim diye aradığımda dolmanın içini hazırlamıştı bile... Aldım tenceremi gittim😍 Zaten bizim beş evin salamura yaprak bidonları onun kilerinde durur.Yani hep derim görümcelerle aynı mahallede oturmak en şahane bi şeydir. Kışın yağmur olur, kar olur canın uzak bi yerlere istemezse görümcelerinden birinde bi çay masası bi okey masası mutlaka vardır.  :)     :)

Öle işte şimdi gideyim ben, malum iftar yaklaşıyor.






15 Haziran 2017 Perşembe

Günler aylar gelir geçer

Yine çok olmuş yazmayalı...
Yazmayalı bir yaş daha aldım. Eskiden özel günler için günler öncesinden hazırlık yapardım. Sonra aklım  başıma geldi. Arkadaş bana özel  günse neden yine en çok yorulan ben oluyorum. O yüzden  şimdi bir gün önceden mutfağı kapatıyorum🙃 Artık sürprizleri bekliyorum. Bu kez, Ordu'yu özlediğimi düşünerek pancar çorbalı, melocanlı, sakarcalı, turşu kavurmalı ve olmazssa olmaz Ordu usulü pideli  bir yemek düzenlemişlerdi. Bağdat cad. Çifte Havuzlarda Nelipide bunların yapılanileceği en güzel yerdir kuşkusuz. O yüzden burayı seçmİşlerdi.Bu seçimxen çok memnun kaldım ve bunu gelenekselleştirmelerini söyledim.😍Doğum günü mumumu pasta üzerinde değil Kotyora tatlısı üzerinde üfledim. Kotyora; Ordu'nun eski adıdır. 

Bu yıl kendim için yaptığım en iyi şey; koro çalışmalarına katılmaktı. Sanırım sürdürebileceğim kadar  devam ederim bu çalışmalara. Haftada iki gün telefonu kapatıp üç saat boyunca şarkı söylemek, dışarıdaki tüm olumsuzlukların dışında olmak bana çok iyi geldi. Dışardan bakıldığında, gidip şarkı ezberliyoruz gibi gelebilir. Ama, öyle titiz bir hoca ile çalıştık ki, Murat Birer bizi bir hece için bile saatlerce çalıştırdı. Şarkının duygusuna girip öyle söylememiz için elinden geleni yaptı. Ama herşeye değdi. Çok güzel bir konser ile bu çalışmalarımızı taçlandırdık.


Bu ay "Kazım Karabekir Kültür Merkezi Kitap Kulübü"müzde iftar yemeği ile sezonu noktaladık. Son olarak Sona Erdi/ Selim İleri okuduk ve hiç sevmedik. Hatta ben yarım bıraktım.

Kitap demişken bu ay Canan Tan ile Tavsiye Evi'nde buluşup son kitabı hakkında konuştuk. Canan Tan'ın inanılmaz bir hoş sohbeti var. Yazarlık serüveni, kitap yazarken yaptığı çevre gözlemlerini mesela yaz tatili sırasında izlediği dansçı kızın saçlarını daire şeklinde savuruşunu son kitabındaki kahramanına nasıl yaptırdığını anlattı.

Kitap demişken, Haydar Paşa Garın'nda ki Kadıköy Kitap Günleri yine muhteşemdi. Tüyap Yunanistan sınırına gittiğinden beri bu şahane bir alternatif oldu.Aysel'le buluşup hem Orhan Bahtiyar söyleşisine katıldık hem de kitap stantları ve vagonlar arasında çocuk gibi zıp zıp dolaştık.

Bu arada yürüyüşlere devam ediyoruz karı koca... Kah Üsküdar sahil, kah Emirgan korusuaklımıza ogün neresi eserse orada yürüyoruz. Üsküdar sahili tek geçerim ama sabah erken saatlerde olması kaydıyla.., Saat 10 dan sonra geçmem bile oradan. Kalabalık inanılmaz.
Emirgan'a gittiğimiz gün hafif yağmur vardı ve kimsecikler yoktu koruda... Şahane oldu. Merve, Serdar ve Gamsegamse ile misler gibi çok dinlengin bir gün geçirdik.

Gamsegamse'ye biz eskiden böyle ağaca yaslanıp poz verirdik dedim, biliyorum dedi. Aa nereden dedim, Türk filmlerinden dedi😇
Bu arada BJK şampiyonluğunu da kutladık. Ben GS li olsam da Gamsegamse ve Kocam hasta BJK lı. Şu kalabalığa girebilecek kadar hem de😍

Şimdi bir de tavsiye
Bayramda İstanbul'da olacaklar için tabi bu tavsiye...
Küçük Su Kasrı'na gidin bir gün. Kasrı gezin, bahçesinin tadını çıkarın. Sonra yan tarafındaki kafedeyeytin için denize bakın iskeleden atlayıp duran karabatakları izleyin. Gelen geçen vapurları izleyin. 



Gelelim şimdi de bir sergi tavsiyesine. Daha dün gittim. 25 Hazirana kadar gezebileceğiniz bir sergi.
Kolombiya'lı ressam Botero'nun resim ve heykel sergisi. Kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Karaköy'de Anna Laudel Contemporary'de sergileniyor resim ve heykeller. Yeri çok basit, Banklalar caddesinde hemen Kamondo Merdivenlerine gelmeden.




Bir sürü kitap var,okuyun diyebileceğim...filmler var izleyin diyebileceğim ama onlar için tek bir post yapmalıyım.

İşte böle böle